HİKÂYE Kategorisine Ait Yazılar |
AKİF'İN TEK CÜMLELİK KOMPOZİSYONU |
Konu serbest
Okulun ilk haftası… Dörtten beşe geçmiştik. Öğretmen, o ders o klasik kompozisyonu tabii ki yazdırdı: 'Yaz tatilinde neler yaptığınızı anlatınız.'Köye gitmiş, rahmetli ağababamın buğdaylarını çalıp bakkaldan gazoz almış, ellerimde çorap traktörün havaya kaldırılıp boşa döndürülen tekerine çekirdekleri ayrılsın diye ay&cce Devamı...
|
SAMİ İLE MANDA KASA MERSEDESLİ ZENGİNİN KIZI AYŞE |
Sen tatlı yeme sakın!
Ayşe'nin babasının 'manda kasa beyaz Mersedes'i okulun kapısından güçlükle geçip salına tıslaya fakülte binasının önünde durduğunda canım sıkıldı.Canım sıkıldı, çünkü Vakko eşarbından, Togo çantasından, Beymen pardösüsünden zaten işkillendiğim Ayşe meselesinde şüpheye hiç mahal kalmadı. Basbaya Devamı...
|
BEN O ÇİÇEĞİ BİR DAHA HİÇ GÖRMEDİM |
'O zaman bu bizim kardeşlik sırrımız olsun' dedi.Çanağı beyaz, yaprakları morlu sarılı o çiçeğin bir adı vardır mutlaka. Fakat ben hala bilmiyorum. Üstelik o çiçeğin aynısından görmeyeli de tam 29 yıl olmuş. Demek ki ben Cemil'i en son o gün görmüşüm.Niyeyse babamın izin vereceği tutmuştu o gün. Hatta bilet paralarının yanında iyi sayılabi Devamı...
|
EMİNE BATAR'IN 'UZAYAN GÖLGELER'İ HAKKINDA |
Herhangi bir öykü üzerine saatlerce konuşmuşluğum çoktur, içimde. Kendi kendime düşünürken bir kahramana da üzülmüşümdür, bu kötü bir kahramanda olabilir pekâlâ. Elbette bu her öykü için geçerli değildir. Ortak bir yaşanmışlığın olmadığı, duygudan arınık, alelade yazılmış yazılar bu kapsamda değerl Devamı...
|
ASLINDA HER ŞEY BİR OYUNDUR |
Hafta sonu… Herkesin iple çektiği bir zaman dilimidir hafta sonu. Hele hele okuyacak birkaç kitabın, birkaç gazeten; içilmeyi bekleyen sıcak bir çayın varsa ne ala. Bu hafta sonu çok şanslıyım. Eşim, sıcak çayımın yanına cevizli, üzümlü güzel bir kek yaparak evde adeta bayram havası estirdi. Ama asıl güzel hava dışarıdaydı. Penceremizden Devamı...
|
LÂSTİK TEKERLEKLER |
Güneş gölgeleri iyice kısaltmış, köyü âdeta kucağına almıştı. Işığı, süratle uçan kuşlar gibi pencerelerden içerilere doluyor, dokunduğu her yeri ısıtıyordu. Belki de en çok köyün okuluna doluşuyordu bu ışıklar. Sıcak, öğrencilerin kimisinin yanaklarına kimisinin parmaklarına, kimisinin saçlarına doğru vurup sınıfın içinde dalgal Devamı...
|
MÜRİT (Bir Mustafa Kutlu hikâyesi) |
Yola düştü mürit.
Sanırsın yeşil ekine yel düştü...
O gece âlem-i mânâda efendisini görmüş idi.
Hasretlik aradan çıkmış idi. Alnını ter basmış, sanki göğsünün orta yerine bir loğ taşı konmuş idi.
Ne ise ki Efendi mütebessim, "Ya ihvan" demişti, "Akpınar'ın suyu yine öyle büngül büngül akmakta mı Devamı...
|
ÂSÛDE GÜNLER |
Sabah namazından çıkan cemaat Nüfus Memuru'nun oğlunu mescidin önündeki iri duta çıkardı. Müezzin Emin sade bu iş için temin edilen temiz çarşafı getirdi. Yaşlılar duvar dibindeki kerevetlere ilişip bastonlarına dayandılar.– Bu dutu Karali'nin oğlu Alişan dikmiş diyorlar.– Yok be ya! Ne dutu. Eşkıyanın tekiymiş o.– Yapma be Hacı. Adama evliya diy Devamı...
|