ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 6096
Yazar: Ercan Yılmaz
DOÇ. DR. DURMUŞ HOCAOĞLU VEFAT ETMİŞ!!!

Hakîkî Hocazâdelerdendi

Doç. Dr. Durmuş Hocaoğlu hocamızın aziz hatırasına tazim ile…

Değerli hocamız Prof. Dr. Durmuş Hocaoğlu kalp krizi neticesinde, Hakk'ın rahmetine kavuşmuş…
 
Kimi insanlar vardır…
 
Yaptıklarına inanamazsınız. Çünkü yaşantıları, ortalama insan sınırlarının çok üstündedir. Uykuyu gözlerine haram kılarlar. İnsan-ı kamiller izindedirler çünkü. İlim ve ibadet aşığıdırlar. Gündüzü pek sevmezler. El ayak çekilince ortaya çıkarlar, güneşin ilk ışıklarına kadar Rableriyle hemhal olmanın ızdırabını duyarlar. Dünyaya dair hırs ve arzulardan arınmış, hayatlarını "hikmet"in sırlarını çözmeye adamışlardır. İlmin ummanında kaybolup gitmişlerdir. Okurlar, yazarlar ve düşünürler...

 
İşte Hocaoğlu, soyismiyle müsemma yukarıdaki vasıfların adamıdır. Eğilip bükülmez... Doğruların adamıdır. Mazlumun yanında, hakikatin peşindedir. Ülkemizin nadide münevverlerindendir. Cemil Meriç'in üslubu ve söylemleriyle "yaşayan versiyonudur". Feneryolu'nu az aşındırmamıştır. Kitaplar, hayatının en önemli parçasıdır… Gören gözü, işiten kulağıdır. Felsefeden hikmete uzanan, Kur'an-ı Kerim'i kelime kelime tarayıp ilmin derinliğinde kaybolan Hocaoğlu; sözünü esirgemeyen, her türlü yamukluğa anında tepki veren Anadolu'nun civanmert yiğitlerindendir. Onu susturamazsınız.. Sözkonusu hak ve hakikatse…
 
Hocaoğlu, devamlı okuyan araştıran, sorgulayan bir beyindir. Modern İbn Haldun dense yeridir ona. Kimi felsefecilerin bir müddet sonra okuduklarının etkisiyle farklı akımlara kapılmasına rağmen Hocaoğlu, felsefenin menfi yönlerini müsbete dönüştürmüş ve hep "hikmet"i aramıştır. O, deli bir ırmaktır coştukca coşar. İlim yolunda dur durak bilmeden yürüyenlerdendir. Durduramazsınız. Karanlıklar içinde bir ışıktır. Memleketinin selametini kendi istikbalinden daha yüksekte tutanlardandır. Kendi kendiyle mücadele halindedir. Bir yazısında bu mücadelesini şöyle dile getirir:

"Zihnim usûlet ve suhûletle yerli yerine oturmak üzere dedim, fakat az biraz daha sabretmem lâzım dedim, ama yine de içim huzursuz. Zîra, içimdeki "o ses" yine aynı şeyi söylüyor:
 
"Tamam, murâkaben iyi gidiyor ve farzedelim ki Gazzâlî'nin 'Allah'ın içine attığı nûr'u gibi, hakîkat çırılçıplak kalbine doğdu; ama ne işe yarayacak? Sen kimsin, kim oluyorsun? Gel, beni dinle ve kendini yorma beyhûde yere, yeldeğirmenleriyle boğuşmaktan vazgeç; herşeyi oluruna bırak ve şahsınla, nefsinle ve âilenle ilgilen".
Hiç de yalan veya yanlış gelmiyor doğrusu. Fakat beri yandan, bütün gücümle konsantre olarak içe dönüp "Derin Durmuş"un sesine ulaşınca da şunu işitiyorum:
 
"Hayır; doğru yoldasın ve yazmalısın!
 
Yaz! Kime ne faydası dokunup ne te'sîr icrâ edeceğini düşünme, zâten bunu bilemezsin de; üstelik sen bir de tarihin kaotik bir yapıya sâhip olduğunu ve bu cümleden olmak üzere "tarihte kelebek etkisi"ni talebelerine anlatıyorsun ama kendin için ders çıkarmıyorsun; ayrıca, niçin unutuyorsun ki kahramanlık saldırıp bir daha dönmemektir ve kezâlik, niçin böyle mütemâdiyen kimsenin seni dinlemediğini söyleyip duruyorsun ki; seni dinleyen var, bunu biliyorsun ama farzet ki dediği gibi; o zaman da, derim ki, kimselerden sana ne, mükâfaat mı umuyorsun! At onları bir tarafa ve asıl mükâfaatı insanlardan değil, kapkaranlık gecede kara taşın üstündeki kara karıncanın ayak izini gören, yere düşen bir darı tânesinin dahi hakkını zâyi' etmeyen, Yerin Göğün Rabbi'nden bekle; insancıklar da kim oluyormuş ki, o kadar ciddiye alıyorsun. Bugün seni dinleyen hiç kimse bile yoksa – ki var yine de -, hiç kimse bile seni görmüyor ve herkes seni defterlerinden silmiş ise, sen de mukabelei bilmisil ile onları görme ve kendi defterinden sil at, ama yine yaz; bugüne hitap edemiyorsan geleceğe hitap et; bugün yaşayan insancıklar için yazmayacaksan gelecekte yaşayacak insanlar için yaz; bugün yaşayan Türkcükler için yazmayacaksan gelecekte yaşayacak Türkler için yaz, temiz bir vatan bırakmakla mükellef olduğun torunların için, ahfâdın için yaz, sana vatan teslîm eden ecdâda olan ödenmez borcun için yaz ve hattâ sâdece Türkler için de yazma, umum insanlık için yaz; içindeki şeytânî sesi dinleme, beni dinle: Senin silâhın en güçlü silâh: Rabbi Teâlâ'nın üstüne yemîn ettiği kalemden çıkan yazı! İçindeki şeytanın sesini dinleme, beni dinle: Yaz! Bütün gücünle yaz! Sen bir alperensin, bir şövalyesin, o hâlde karşındaki dev de olsa, yeldeğirmenleri de olsa, ne getireceğini, ne götüreceğini hesap etmeden bütün gücünle taarruz et!"
 
“Bu memleketin Durmuş Hocaoğlu gibi alperenlere ihtiyacı var… Televoleci sözde aydınlara değil… Bakmayın efendim ismine hocaoğlu asla "durmaz"!” diye yazmıştım aylar önce. Öyle içimden gelmişti yazmak. Hocam okumuş ve layık değiliz yazılanlara evladım, demişti.
 
Allah bir kulunu severse diğer kullarına da sevdirir. Hala aynı kanaatteyim Hocam. Ruhun şad olsun. El verdiğin nice güzel akıllı gönüllü adam izini sürdürecektir.
 
İlim ve irfan aleminin başı sağolsun!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ercan Yılmaz
25-10-10
E mail: haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 3
İhsan Efendioğlu
Hakiki ilim adamı
Tarih : 25-10-10

Hocamızın yazılarını merakla bekler zevkle okurduk. Meseleleri izah tarzı mükemmeldi.Allah Rahmet eylesin.

 
ABDULAH
ALLAH RAHMET ETSİN
Tarih : 25-10-10

ALLAH RAHMET ETSİN.Tefekkür imbiğinden süzülmüş yazılarını büyük bir keyifle okuyordum.Çok dolu bir adamdı.Ayaklı kütüphane idi.mekanı cennet olsun.

 
Ahmet Ar
ALLAH RAHMET EYLESİN!
Tarih : 25-10-10

Muhterem Hocamıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Rahmet-i ilâhî ile inşaallah yeri firdevs cenneti olur....

 
DOÇ. DR. DURMUŞ HOCAOĞLU VEFAT ETMİŞ!!!
Online Kişi: 20
Bu Gün: 533 || Bu Ay: 9.756 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.537 || Toplam Tıklanma: 51.945.369