Kategori : / MEKTEP (Talebe Yazıları) | Okunma Sayısı: 2594 |
Dünya bir ırmak, kalbim bir sal, nefsim ve ruhum birer kürek …
Berraklığını kaybetmiş ırmakta, varlık ve yokluk arasında, kendini arayan bir beden…
Zaman neferlerini toplamış, büyük bir savaşa hazırlanıyor. Büyük bir hızla tozu dumana katıyor. Ruhum nerede, kalbim nerede, bedenim nerede? Bulamıyorum…
Zafer kazanan zaman, onları da mı sürüklemiş ardından …
Bilemiyorum …
Savaş öncesi sessizlik mi ürperten bedenimi? Korku mu sarmış benliğimi? Nedir bu kalbimdeki feryatların manası?
Gerçekten, bilemiyorum…
Bir bebek hıçkırıyor sanki kalbimde, gözlerinden süzülen inci taneleri günahlarımı da alıp götürüyor beraberinde.
Sonra kaçmak istiyor bedenim dünyanın en ıssız, en ıssız köşelerine… Hiçbir elin değmediği temiz yurtlara…
Sevgisiz yüreklerden, paraya ruhunu satmış bedenlerden, kıskançlık dolu gözlerden kaçıp kurtulmak istiyor…
Bulut olup gözlerinde biriken yaşları, volkan olup kalbinden akan lavların küllerini bırakmak istiyor. Yanıp sönen sahte ışıklara pervane olmaktan, göz alıcı gözüken imitasyon pırlantanın parlaklığına kanmaktan kaçmak istiyor… Temizlenmek istiyor. Kin ve nefretin olmadığı yolları adımlamak istiyor.
Aşk arıyor o, aşk arıyor…
Biliyor aşkın temiz yerlerde yeşerdiğini. Maddenin gölgesinde hiçbir kalbin ışık saçmadığını.
Kalb maddenin ehramındaysa mânâdan uzaklaşır. Onun için ilk şart vazgeçmektir, her şeyden el çekmektir…
Aşkını kavuşmakla değil, ayrılıkla bâkîleştiren Mecnun’un gönlü Leylâ da sabitti. O, sevgisini dünyayla, nefsine haz veren şeylerle söndürmedi, seraplarda Leylâ’nın gözlerinde alevlendirdi.
İşte aşk… Leylâ’nın yolunda ölmeye razı Mecnun’u yaşatan aşk…
Hepimiz kalbimiz var sanırız ya. Gerçekten öyle mi acaba? O zaman neden sevgiliden yüz çevirmiş gözler?
Demek ki kalp, dünyada bulunması zor cevher.
Kalp mânâ ile bâkîleşir. Sevgi mânâda aranır. Issız, çorak ellerin gölgeleyemediği, çamurlu ayakların kirletemediği, maddenin dünyaya bağlanmış halkalarının olmadığı ve yanan sevgiyle harlanan, harlandıkça harmanlanan kıvılcımın aleviyle, bâkîde sonsuzluğa el uzatan yüreklerde aranır .
Aşk sonsuzlukta aranır; çünkü gerçek sevgili tektir.
Gözyaşları, aşk arayan yüreklerin üzerine döküldükçe âb-ı hayatın can vermesi gibi canlanıp kıvılcımlar saçarak yayılıyor çevreye. Değdiği yer alev, değmediği yer buz kesiyor
Aşk yayılıyor… Cananın hasreti çoğalıyor gönülde… Rabbim bize, âşığı olup yolundan dönmemeyi nasip etsin… Akan suda herkes temizlenir; marifet suyun olmadığı yerlerde bile temiz kalabilmektir.
İnsan aşk arıyorsa önce ona lâyık bir kalp bulmalı.
Lise 3. sınıf talebesi
Yazar: Serap Kaplan |
15-06-10 |
||
E mail: Mail Adresi Yok | Tweet | ||