ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : TÂRİH / DÜNDEN BUGÜNE
Okunma Sayısı: 6258
Yazar: Kamil Yeşil
TÜRKİYE'DE İSLÂMCILIĞIN KISA TARİHİ-2 (İlk İslâmcı eserlerin ortaya çıkışı)

30'larda Kur'an öyle yasaklanmış ki...

Cumhuriyetin ilk döneminde İslamcılık basın yayın düzeyinde bir varlık sahibi değildir. Harf inkılabı, millet ile yazılı metinler arasındaki irtibatı koparmıştır. O kadar ki 1937 yılında Mehmet Akif’in ölüm yıldönümü vesilesiyle bir ihtifal düzenleyen dostları, dinî neşriyat alanındaki yasakları aşmak için bu ihtifali güya haber yazısı olarak ayrıntılarıyla anlatmayı seçmişlerdir. Adı geçen haber yazısını kaleme alan Eşref Edip, merasim, şu aşır ile başladı, aşrın meali şöyledir, deyip okunan ayetlerin mealini vermekte, sonra Mevlid’den şu bahir okundu diyerek Mevlid metnini yayımlamakta ve arada okunan dua ve aşırların ayrı ayrı manaları üzerinde durmaktadır.

Matbuat Umum Müdürlüğünün bir genelge yayımlayarak, basın yayın organlarında dini terimleri ve dinle ilgili neşriyatı  yasakladığını hatırlarsak bu olay çok önemli bir iştir.

Tarikatler baskı altındadır, tekke ve zaviyeler kapatılmıştır, camiler harap haldedir, ezan yasaklanmıştır. Vs.

İlk kıpırtılar

50’den sonra eğer İslamcılık olarak adlandırılabilecek bir yayın hareketi varsa o da Diyanet İşleri Başkanlığının yayınları, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu gazetesi ve Bediüzzaman’ın eserleri ilk sırayı alır. Bu üstadların eserlerine gerek darülfünuna mensup olmaları sebebiyle gerekse bir zaman Meclis’te, devlet idaresinde bulunmaları hasebiyle Ahmet Hamdi Akseki, Ömer Nasuhi Bilmen, Eşref Edip, Babanzade Ahmet Naim, Elmalılı Hamdi Yazır, Mehmet Akif, İsmail Fenni Ertuğrul, Mehmet Ali Ayni, Ferid Kam, Şemsettin Günaltay, Tahir’ul Mevlevi’nin eserleri de eklenmelidir. Ancak bu neşriyatı Anadolu’da kim, nerede bulabilecek, nasıl alabilecek?

İlk İslamcı eserler neler

1960 başlarında, İslami düşünce, daha çok edebiyatçıların vaziyet ettiği kısmen mistik ve yönü maziye dönük, gelenek merkezli bir düşüncedir. 27 Mayıs askeri darbesi, komünist ideolojinin önünü açmıştır. Bu ideolojinin temel kavramı sosyal adalettir. Bu kavramın gösterdiği ideal, özellikle gençlik kesiminde olumlu karşılanmıştır. Oysa İslam’da da “sosyal adalet”e vurgu vardır. Bu konuda yazılmış eser olmadığı için Seyyid Kutup’un  "İslam’da Sosyal Adalet" adlı eseri tercüme edilir. (1962, Çevirenler : Yaşar Tunagür-M.Adnan Mansur) Bu eser ve eserin getirdiği toplumcu-İslamcı anlayış hem  sosyalistlere bir cevap niteliği taşır, hem İslamcılık düşüncesi için bir sıçrayış vazifesi görür. Bu eserle kapitalizmin de sosyalizmin de çaresi İslam’dır, denilmiştir. Öncüsü Seyyid Kutup ve kardeşleri Muhammed Kutup olan radikal İslam’a atılan bu ilk adımı başka adımlar da izleyecek ve yayın merkezli İslamcı düşünce böylece öncü Hilal dergisi ve Hilal Yayınları ile başlamış olacaktır. Diğer önemli eser, Mevdudi’nin "İslam’da İhya Hareketleri" adlı eseridir. (Hilal Yayınları : 1967, Çeviren: Halil Zafir)  

Radikal hareketin en önemli özelliği düşünceyi ve itikadı  gelenekten ayırarak İslamileştirmek olmuştur. İşaret edilen kesime mezhepsizlik, altıncı  mezhep, Vehhabi gibi ithamlar bu dönemin eseridir. Seyyid Kutub, Mevdudi, Muhammed Hamidullah, Necip Fazıl’ın hedefi olur. Tağut, mustazaf, müstekbir, dar’ul harp, dar’ul İslam gibi kavramları merkeze alan yeni yazarlar, öncülerini de şaşırtır.

Bu dönemde Türk siyasi hayatına baktığımızda şunları görürüz: Alparslan Türkeş'in CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi)'ni ele geçirmesi ile İslamcı gençlerle, milliyetçi-ulusçu gençlerin aralarındaki bağlar çözülmüştür. Mücadele Birliği (1967), "Bugün" Gazetesinde, Mehmet Şevket Eygi sağ çizgide kalmıştır. Artık İslamcılar kendilerini "sağcı", "mukaddesatçı", "gelenekçi", "milliyetçi", "Osmanlıcı" olarak görmez ve adlandırmaz. Ürdün kaynaklı "Hîzbü't-Tahrir",  M. Sait Çekmegil, Sait Ertürk’ün öncülüğünde Malatya Grubu etkilidir. Tercümeler vasıtasıyla tanınan Mısır merkezli "İhvan-ı Müslimin", Pakistan'daki "Cemaat-i İslami" yakından takip edilmektedir ve Mevdudi’nin eserleri Türkiye’ye gelir/getirilir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Kamil Yeşil
29-09-11
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRKİYE'DE İSLÂMCILIĞIN KISA TARİHİ-2 (İlk İslâmcı eserlerin ortaya çıkışı)
Online Kişi: 22
Bu Gün: 393 || Bu Ay: 9.649 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.667 || Toplam Tıklanma: 52.169.174