Kategori : DÜNYADA NELER OLUYOR / İSLÂM ÂLEMİ | Okunma Sayısı: 123 |
Filistinli yönetmen Muayad Alayan'ın dediği gibi "Etrafımızdaki her şeyin bizi pes etmeye zorladığı bir ortamda yaşıyoruz. Bizi daha derin çaresizliğe sürüklemek ve umudumuzu kaybettirmek için tasarlanmış her şey."
Derin çaresizlik ve umutsuzluk...
Belki de insanlık, hiçbir zaman, 2023 yılındaki kadar bebek katliamlarına şahit olmamıştı.
İsrail'in küvezdeki bebeklere kadar Filistinlileri soykırıma tabi tutması ve siyaset arenasının önde gelen ülkelerinin bu vahşet karşısında sessiz kalması insanlık vicdanında derin yaralar açtı.
Bundan böyle kim, hangi vahşetin hesabını tutabilir!
İşte böylesi bir iklimde, derin çaresizlik ve umutsuzluk hissiyle soykırıma bile duyarsızlaştırılmış insanlık, belki de 'egemenlerin' istediği bir şeydir.
Ancak her şeye rağmen 'diri' kalmaya çalışanlar, bunca vahşetin ortasında öleceğini bile bile şiir yazmaya devam edenler var.
İsrail tarafından öldürülmeden önce insanlığa muştular fısıldayan bir şiir armağan eden Rıfat el-Arar'ın dizeleri diri kalmak isteyen nesillere ışık olacak nitelikte.
Eğer Ölmeliysem ben
Sen yaşamalısın benim hikâyemi anlatmak için
Eşyamı satıp savıp
Bir parça kumaş satın almak için
Biraz da ip
(beyaz olsun, uzun da bir kuyruğu)
Ki Gazze'de bir yerlerde bir çocuk
Cennetin gözünün içine dalıp gitmiş,
Babasını beklerken
Hani kimseye, kendi tenine ve bedenine bile
Elveda bile demeden gitmiş babasını beklerken
Uçurtmayı görüversin birden o çocuk
Yukarılarda bir yerde
Benim uçurtmamı, hani o senin yaptığın
İşte onu
Ve bir an için sansın ki bir melek var orda
Sevgiyi yeryüzüne geri getiren
Eğer ölmeliysem ben
Bırak umut getirsin bu ölüm
Bırak bir mesel olsun
İsrail'in Gazze'deki "kültür soykırımında" 13 ünlü Filistinli yazar ve şair de öldürüldü.
Bu muhteşem ve hüzün dolu şiirin sahibi onlardan biriydi.
36 yaşındaki Ömer Faris Ebu Şaviş var sonra... Pek çok gençlik derneğinin kurucusu bir aktivistti. Aynı zamanda şarkı söylüyordu. Yarışmalarda dereceleri vardı.
Said Talal ed-Dehşan ise Filistin meselesinde uzman bir hukukçu ve yazardı. Bütün ailesi ve komşularıyla birlikte katledildi.
Filistin'de katledilenlerin hikayelerini dünyaya duyurmak için sosyal medya hesabından mücadele veren aktivist, yazar, şair, çevirmen ve Gazze İslam Üniversitesi Profesörü Rıfat el-Arir ise "Biz sayı değiliz" inisiyatifinin kurucusuydu.
Gazze'den İstanbul'a uzanan gönül köprüsünde, gidenlerin sayı olmadığına inananlar, İstanbul Edebiyat Festivali'nde bir araya geliyor bugünlerde.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından 15. kez düzenlenen "İstanbul Edebiyat Festivali" Filistin temasıyla düzenleniyor; 29 Aralık'a kadar sürecek etkinlikler Rami Kütüphanesi'nde gerçekleşiyor.
Önemli, çünkü, bir halkı ve mücadelesini anlamak için belki de en çok bakmamız gereken şeylerden birisi o halkın edebiyatı, türküsü, şiiri, sineması...
İstanbul'da değilseniz de, 15. İstanbul Edebiyat Festivali'nin programları, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nin sosyal medya hesaplarından takip edilebiliyor.
Öte yandan, Filistin özel sayısıyla çıkan Yedi İklim dergisi de "Ev bizimdir, Gazze bizimdir" sloganının yer aldığı bir kapakla okurlarını selamlamış bulunuyor.
Bugün Gazze bir çığlık olmuş, insanlığa sesleniyor; dünyadaki kan dökücülerin ne kadar zalim olabileceğini anlatıyor.
Kaç gün, kaç hafta, kaç ay geçti... Görülmemiş bir şiddetle baş başa bırakılan, bir kuru ekmek, bir yudum su bile verilmeyen; narkozsuz ameliyatların yapıldığı, insanların çırılçıplak soyulduğu, toplu mezarlara bırakıldığı Gazze'de yaşananlar tarif edilemez.
Vicdanlara sığmayan bu drama insanlık hala nasıl dayanıyor, nasıl katlanıyor akıl almıyor.
Umut ediyoruz; her şeye rağmen diri kalanlar insanlığı kurtaracak.
Yazar: Bedir Acar |
28-12-23 |
||
E mail: aksam.com.tr | Tweet | ||