ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 219
Yazar: Betül Soysal Bozdoğan
DİYANET'İN MUHATABI MÜSLÜMANLARDIR

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın tüm hutbeleri didik didik ediliyor.

Sol-Laikçi medyanın, bu işe özel muhabir istihdam ettiğini bilmeyen yok. Enteresan gelebilir ama doğru. Muhabirin görevi; hutbeleri, İmam Hatip camiasını takip etmek, rutin haber yazmak, yazacak haber yoksa kurgulamak!

Evet, çarpıtacak haber bulamadıklarında, olmayan şeyleri de varmış gibi gösteriyorlar.

Mesela geçtiğimiz gün, Ali Erbaş Hocaefendi’ye atıfta bulunarak yine kurgu bir haberi piyasaya sürdüler.

Habere göre Hocaefendi, “Günaydın demek cahiliye âdetidir. Bunun yerine ‘Essalamü aleyna ve ala ibadillahissalihin’ demelisiniz.” şeklinde bir açıklama yapmışmış.

Haberi yapıp, sosyal medyada yaydılar. Yalan haber üzerine ise “sosyal medya şebeği” haline dönüşen sözde ve ünlü gazeteci müsveddeleri, bu konu kapsamında alay ederek yayınlar yaptılar.

DİYANET İLE ALAY EDEREK DİNİ DEĞERLERİ VE HALKI AŞAĞILIYORLAR

Fatih Altaylı, Can Ataklı, Enver Aysever gibi modası geçmiş sözde gazeteciler, Diyanet haberlerine yorum yapmayı pek seviyorlar.

Günaydın haberi üzerinden bunu dalga konusu yaptıklarında aslında olan şey; birincisi dini değer ve söylemleri küçümsemek; ikincisi de halkı ve halkın gözünde değerli olan Hocaefendileri aşağılamaktır.

Bu tipolojinin bir de taban versiyonu var.

Hani şu 15 Temmuz gecesi camiye saldıran tipler…

Din ile sorunu olan bir kesim…

Kitle bile değil sadece kesim. Sayıları az ama bazen de sesleri çok çıkıyor. Seslerinin çok çıkmasının nedeni, medyadaki uzantılarıdır. Pek etkileri kaldı denemez ama işte eski huylarından da vazgeçmeden bir yol tutturmuş gidiyorlar.

DİYANET’İN MUHATABI MÜSLÜMAN HALKTIR

Önemli bir vurguda bulunmayı görev addederim.

Diyanet’e çatan, dalgasını geçen, sürekli her açıklamaya itiraz eden ne kadar ajan, provokatör ya da Müslüman Türk görünüp İslam ile alakası olmayan misyoner, ne kadar aykırı tip varsa şunu iyi bilsin!

Şu elinizdeki laiklik argümanı var ya, bu konuda çok boş ve zeminsiz kalmakta… Haberiniz olsun.

Diyanet İşleri Başkanının görevi, İslam’ın yani Kur’an ve sünnetin emrettiğini ifade etmektir. Olayları bu çerçevede değerlendirir. Müslümanlara bireysel hayatlarında ve sosyal hayatın içinde nasıl bir hayat yaşayacaklarını vâz ederken, merkezde Kur’an-ı Kerim vardır.

Zaten görevi, İslam odaklı konuşma yapmak olan ve bizzat devlet tarafından görevlendirilen bu makam için laiklik argümanını nasıl kullanabiliyorsunuz? Cidden şaşılası!

Ali Erbaş Hocaefendi, Müslüman halkı uyarmak için LGBT konusunda veya başka herhangi bir konuda bir açıklama yaptığında, dinin bakış açısını referans alır. “Şimdi bu çağda ne alaka?” gibi yorumlar, gerçekten çok ciddiyetsiz. Sizin İslam ile bir muhataplığınız yoksa Diyanet’in söylemlerinin de muhatabı değilsinizdir.

İslam ile işi olmayanlar da şunu iyi bilsin. Ne Diyanet’in söylemlerini sorgulama ne de Diyanet ile Müslüman halk arasına girmek gibi bir hadsizliğiniz olamaz.

Bunu, bir vatandaş olarak kabul etmiyorum.

CUMA TATİLİ TALEBİ VE DİYANET

Ve gelelim Cuma tatili konusuna.

Ali Erbaş Hocaefendi, bir ihtiyacı dile getirdi.

Dindar halk, Cuma namazlarını eda etmek için iş yerlerinde sorun yaşayabiliyor. Hocaefendi, namazını kılmak isteyenlere alan açılmasını tavsiye etti ve Cuma gününün Müslümanlar için önemine vurgu yaptı.

Bu kapsamda dindar ve muhafazakâr sivil toplum kuruluşları da Cuma gününün tatil yapılması adına çeşitli faaliyetlerde bulunuyorlar. Olur, olmaz… O, siyasetin konusudur.

Bu istek; meşru ve legal çerçevede ifade edilmiş bir taleptir. Müslümanların, yaşam tarzlarını daha verimli bir şekilde hayata geçirmeleri için devletten hak talep etmeleri de gayet ‘normal’ bir durumdur.

Fakat Diyanet’in Cuma çıkışı, yine bir grup militan tarafından tabiri caizse aforoz edildi.

Tepkilere bir bakalım şimdi.

Refah Partisi eski milletvekili Şevki Yılmaz: “Bin tane Ayasofya'yı açmaktan daha büyük sevaptır Cuma'yı tatil yapmak.”

Genç bir sosyal medya kullanıcısı: “Ben Cuma günü çalışmak istemiyorum. 9.00’da uyanayım, espressomu içip 11.00’e kadar kahvaltı ve ajans, yurttan ve uzak memleketlerden havadis, Insta reels… 12.00 gibi hazırlık, rahat bir takım elbise, seccadeyi omzuma vurup camiye gitmek. Bu ülke bana bunu borçlu.”

Fatih Altaylı: “Hedef çok açık. Öğrenciler, hepsi bahane. Türkiye'de tatil günü olarak Pazar günü yerine Cuma günü ilan etmek.”

Enver Aysever: "Pazar yerine Cumayı tatil yaparsanız, Pazar günü kiliseye giden Hristiyanlar ayağa kalkarsa ne halt edeceksiniz?"

Pardon! %97’si Müslüman olan ülkede bunu söylemek… Pes doğrusu!

Bu bakış açısına acıyorum. İki ihtimal var. Ya gerçekten zihniyet olarak işgal altındalar, Batı hegemonyasının etkisindeler, kompleksli olmakla birlikte Batılı normların savunusunu yaparak kendilerini gelişmiş hissediyorlar…! Ya da dışarıdan fonlanarak, sömürgecilerin buradaki sözcüleri misyonunda faaliyet gösteriyorlar. Bu denli İslamofobik bir söylem, başka türlü açıklanamaz.

CUMA TATİLİ NE ZAMAN KALDIRILDI?

Cuma tatili gündem olmuşken birkaç bilgiyi de aktarmakta fayda olabilir.

Malum, Osmanlı döneminde Cuma günleri tatil idi.

Türkiye Cumhuriyeti'nde ise, 2 Ocak 1924 tarihinden itibaren Cuma günü resmi tatil günü olarak ilan edilmişti.

Cuma tatili, Cumhuriyet tarihinde 11 sene devam etti.

27 Nisan 1935 tarihinde çıkarılan yasayla, hafta tatili Cuma'dan Pazar’a alındı.

Süreçler böyle yaşandı.

Peki, tüm halkın hayatına dokunan bu uygulama için referandum yapıldı mı, halka soruldu mu? Koca bir HAYIR!

Ve o satırları tekrar hatırlama zamanı.

“Bize bir nazar oldu.

Cumamız Pazar oldu.

Ne olduysa hep azar azar oldu!”

Arif Nihat Asya’ya rahmet olsun.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Betül Soysal Bozdoğan
09-08-23
E mail: dirilispostasi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DİYANET'İN MUHATABI MÜSLÜMANLARDIR
Online Kişi: 9
Bu Gün: 67 || Bu Ay: 9.729 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.012 || Toplam Tıklanma: 52.172.025