ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 388
Yazar: Ergün Yıldırım
BAYRAMIMIZLA GURUR DUYALIM

BAYRAMIMIZLA GURUR DUYALIMBayramın ikinci günündeyiz. Bu günlerde ne güzel hasletlerimiz var! Ziyaretleşiyoruz, küslüğü bırakıyoruz, barışıyoruz, yardım ediyoruz, hastalarımızı ziyaret ediyoruz. Müslüman bir toplum, muhabbetin ve barışın içinden geçiyor. Kadim bayram geleneğini sürdürüyor. Asırları aşan bir gelenek. Büyüklüğü de buradan geliyor. Sonradan icat edilen bir şey değil. Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Hz. Hacer’in başaktör oldukları bir aile filmini(!), bıkmadan usanmadan her yıl yaşıyoruz. Onlar insanlık âleminin model ailesi. İmanları, beraberlikleri ve kurbanlarıyla insanlık ailesi. Allaha varlığını adayan bir aile. Babaya saygıyla teslim olan evlat. Kocasına itimat eden hatun. Allaha sadakatle bağlı olan koca.

Kurban, benliğinden vazgeçiş! Benliğinden, bencilliğinden, egoizmden ve kibre yönelen bilinçten kurtulmak. Kurban, mütevazılığın, hiçliğin, toprak gibi olmanın ve teslimiyetin sunduğu arınma. Çünkü en büyük kirlenme ben davasıyla ortaya çıkar. Şeytan ben davasıyla Allah’a isyan etti. Firavunlar ben davasıyla ilahlık tasladı. Ben davasıyla insanları kendine kurban ettiler. Ben davasıyla insanları köleleştirdiler. Ben davasıyla efendilik tasladılar. Ben davasıyla tahakkümde bulundular. Kurban, insan doğasındaki şeytani ben davasından arınmanın yolu. Allah her yıl, Müslümanları bu arınmaya çağrıda bulunur. Müslümanlar her yıl ben davasından arınmak için topluca kurban keserler.

Kurban Bayramı, bir ziyafettir. Kurbanı et ve kan diye algılayan putperestler. Kurbanın metafiziğini göremeyenler. Kurbanın ruhani, toplumsal ve birlik amelini hissedemeyenler. Evet, kurban bir ziyafettir. Çünkü Allah onun etini pişirerek bayramın sevincini amel haline getirmelerini sağlıyor. Müslümanlar komşuları, akrabaları, fakirleri ve zenginleri sofralarında ziyafete katarlar. Onlarla muhabbetleşerek sofrada kardeşliğin saadetini yaşarlar.

Bayramda ölülerimizi de ziyaret ederiz. Ölenlerimizi de hatırlarız. Onların mezarlarına gideriz. Yalnız bırakmayız onları. Hem onları, hem de hayatın gelip geçici olduğunu hatırlarız. Aslında ölümü ziyaret ederiz. Ölümle, ölen yakınımız üzerinden giderek hasbihal ederiz. Ölümle konuşarak ölümle barışırız. En yakınlarımızı bizden alıp götürdüğünü ve bir gün bizim de buraya geleceğimizi hissederek ölümle de barışırız. Büyük şairimiz Necip Fazıl Kısakürek’in dediği ruh halini yaşarız: Ölümü de öldüren rabbe secdeler olsun.

Kurban, benlik davalarımızı, dünya sevdamızı, kibir ve hırslarımızı kurban etmektir. Bunun cehdinde olmaktır. Peygamberimiz’in ve onun izinden giden sufi büyüklerimizin en büyük cihat dediği ameli yaşamaktır. “İnsanın en büyük savaşı kendi içindedir” der Mevlana Hazretleri: Firavun için de Musa için de. Kibir, hırs, bencillik, ben davası firavunluk. Firavun adetleri. Buna karşı savaşmak büyük cihat, yani cihadı kebir. Kurban kesmek, cihadı kebirin içinden geçmektir. Nefsin kötülüklerini kesmektir. Onu kesince ziyafet alanına döner insanın iç dünyası. Güzelliğin, sevincin ve bayramın güzelliğine gark olur. Bıçak, irademizdir burada. Keskin irade nefsin bütün kötülüklerini bir çırpıda kesip atar.

Bayram, yardımseverliktir. Müslümanlar olarak gurur duymalıyız kendimizle. Çünkü yardımseverliğin güzelliğini bayram günlerinde çok yaşarız. Yoksullara koşarız. Dünyanın dört bir yanında sefalet, yalnızlık, acı ve yoksulluk içinde yaşayan insanlara koşarız. Suriye’ye, Somali’ye, Kenya’ya, Sudan’a… yardıma koşarız. İHH koşar, Özgür-Der koşar, HÜDAİ koşar, Anadolu Platformu koşar. Gençlerimiz koşar, doktorlarımız koşar, tüccarlarımız koşar. İdlip’in yetimhanelerinde mahzun çocuklara can verirler. Bayramlarında baba yokluğunu giderirler. Savaşın sefaletini bayram günlerinde unuttururlar. Yeniden can bulmalarına el atarlar.

Dünyadaki emperyalistlerin, diktatörlerin ve terör sürülerinin inadına bayramı bayram olarak yaşayalım. Kapitalizmin tatil ve haz pratiklerine rağmen bayramda her şartta ve her ortamda yardım edelim, ziyaret edelim, ziyafet verelim, el öpelim, affedelim, kucaklaşalım, arınalım ve rabbimize bu amellerle şükredelim.

Bayramımız bayram olsun!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ergün Yıldırım
21-07-21
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BAYRAMIMIZLA GURUR DUYALIM
Online Kişi: 20
Bu Gün: 32 || Bu Ay: 6.544 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.955 || Toplam Tıklanma: 52.122.408