ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 467
Yazar: Ahmet Doğan İlbey
Kurban günündeyiz, Hz. İbrahim ve İsmail’in teslimiyetine çağrılıyoruz

Kurban günündeyiz, Hz. İbrahim ve İsmail’in teslimiyetine çağrılıyoruzKurban günündeyiz, Hz. İbrahim’in sadâkatine ve İsmail’in teslimiyetine çağrılıyoruz. Kurban olmaya rıza gösteren İsmail, İsmail’in boynuna bıçağı süren Hz. İbrahim gibi olmalıyız. İsmail’e bedel olarak gelen kurbanların kanlarıyla yıkansın yeryüzü ve nefsimiz bugün.

 

Her yer İsmail, her yer kurban bugün!

 

İsmail’den kurbanlar geçiyor yüreğimizin üstünden. Her yer İsmail, her yer kurban bugün! Bir yanımız İsmail, bir yanımız Hz. İbrahim. İsmail’e dokunmalı duâlı ellerimiz. İsmailler, bıçağına teslim olacak Hz. İbrahimlerini bekliyorlar. İsmailler çoğaldıkça ilk İsmail sevinecek ve inananlar kurtulacak.

 

İsmail, Hz. İbrahim’in imtihanı. Hz. İbrahim ulvî ateşler içinde. İsmail imtihanı geçen kurban, yâni Allah’a yakın olan. Allah’ın emrine uymuş, vecd ve îmanla kurban olmaya duruyor.

 

İsmail de biziz, Hz. İbrahim de…

 

Haydi inananlar! İsmail’inizi Hz. İbrahim gibi kurban edin. Kirli dünyanızı ve günahlarınızı İsmail’den kurbanlarla temizleyin. Kurban olmadan bayram olmaz Birer İsmail olsun yüreğiniz ve yatın Hz. İbrahim’in bıçağının altına. Hz. İbrahim gibi, Allah için kurban edin İsmail’inizi. İsmail de, Hz. İbrahim de Allah’a yakınlaşıp kurtuluyor. İsmail de biziz, Hz. İbrahim de…

 

Şairin dediği gibi “İsmailî bir gönülle teslim olmaktır bıçağa”, yâni Mutlak emrin bıçağına… Bunun içindir ki bıçağı İbrahim gibi tutanların elinde kurban olmaya nasiplenmeli bugün.

 

Kimi etine tâlibtir kurbanın, kimi ibadetine! Kimi bedenine tâliptir İsmail’in, kimi adanmışlığına!

 

İsmail’den, yâni kurbandan düşen eti yemek Şeriat’in emri. Âmennâ. Asıl gaye Hz. İbrahim’in ve İsmail’in imtihanındaki mânaya mazhar olmak. Hâle ve niyete göredir İsmaillerimiz. Herkesin İsmail’i zâhirde bir olsa da, derûnumuzdaki İsmailler mânevî mertebemize göre değişir.

 

Kimi etine tâlibtir kurbanın, kimi ibadetine! Kimi bedenine tâlibtir İsmail’in, kimi adanmışlığına! Fakîr, İsmail’in adanmışlığına tâlib. Hacc sûresi, 37. âyetin buyurduğu üzere, “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidâyete erdirdiğinden dolayı Allah’ı tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi…”

 

Kimi etini kurban eder İsmail’in, kimi takvâsını

 

Allah’a yakınlaşmamıza vesile olandır İsmail. Herkes kendi İsmail’ini kurban eder. Kim etini kurban eder İsmail’in, kimi takvâsını… İsmail’i kurban ederken neyi kurban ettiğimizi biliriz aslında. Kiminin İsmail'i, vazgeçemeyip putlaştırdığı bir insandır. Kimininki servet, makam ve nefsidir. Sizin İsmail’iniz hangisi?

 

Nefsimizle bağlı olduğumuz makam, servet, yâni Allah'tan uzaklaştıran her şey kurban etmemiz gereken engellerdir. Hz. İbrahim’in İsmail sevgisi gibi gönlümüzden bağlı olduklarımızla da imtihandayız. İsmail sevgisinin sınırını koyan ilâhî emir Hz. İbrahim’i uyarmıştı. Modernlikle malûl olan biz Müslümanlar sınırımızı biliyor muyuz? Neleri kurban edeceğiz? Ali Şeriati’nin “Hacc” kitabından okuyalım:

 

“O, oğlu İsmail’i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail’in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin, paran, evin, çiftliğin, araban, aşkın, ailen, bilgin, sosyal sınıfın, sanatın, elbisen, ismin, hayatın, gençliğin, güzelliğin... Hangisi? Ben bilemem. Fakat sen kendin bilirsin. Kim ve ne olursa olsun, kurban etmek için getirmelisin. Sana hangisi olduğunu söyleyemem, ama yardımcı olmak için bâzı ipuçları verebilirim: İnancını ne zayıflatıyorsa, ‘gitmek’ten ne alıkoyuyorsa, sorumluluk kabul etmekten ne geri çeviriyorsa, kendi kendinle olmana ne sebep oluyorsa, çağrıyı duymana ve gerçeği itiraf etmene ne engel oluyorsa, ‘kaçma’ya ne zorluyorsa, rahatın için bahaneler bulmana ne yol açıyorsa, seni ne kör ve sağır ediyorsa... İşte budur senin İsmail’in; işte odur kurban edeceğin! Onu hayatında arayıp bulmalısın. Eğer Allah’a yaklaşmak istiyorsan, İsmail’ini kurban etmelisin.”

 

Kurbanımızı keserken nefsimizi de çalmalıyız bıçağı

 

Bu ulvî sebeptendir ki kurbanlık hayvanımızı keserken, Hz. İbrahim gibi olmalı ve nefsimize de çalmalıyız bıçağı. İsmail’i kurban ederken içimizdeki “ben” i de, Allah’ı unutturan maddî varlığımızı da, sevip saydığımız, güzelliğinden ve hoşluğundan ayrılamadığımız her şeyi kurban etmeliyiz. Hz. İbrahim sevgiyle büyüttüğü İsmail’ini Allah'a yakın olmak için kurban etmekte endişe etmedi, imtihanı kazandı ve Halilullah sıfatına nail oldu.

 

İsmail ve bıçak

 

İsmail: Bıçaktan korkmayan kurban. Rabbinin ihsanıydı bıçaktan korkmayışı İsmail’in. İsmail ve bıçak birbirine hasım değil, âyet üzere dosttu. Babası Hz. İbrahim’e “Emr’olunduğun gibi çal bıçağı boğazıma, kurban olmaya hazırım, beni sabredenlerden bulacaksın” dedi.

 

Bıçağın altına yatarken “Anneme selâm söyle üzülmesin” diyen itaatli oğul İsmail, bıçağın Allah’ın emrine tâbi olduğunu işitince “Allahüekber ve lillahilhamd” diye tesbih etti. Rabbine perde olmadığı içindir ki bıçak onu kesmedi. İsmail’i kesmeyen bıçak İbrahim’in elinde tevhid kılıcıydı. Allah’tan gayrı şeyleri ona perde olmaktan çıkarmakla görevliydi. Yûnus Emre’nin “Şimdi adım Yûnus durur ol demde İsmail idi / Ol dost için Arafat’a kurban olup çıkan benem / İsmail’e çaldım bıçak, bıçak ana kâr etmedi / Hak beni âzâd eyledi koç ile kurbandayım” demesi bundandır.

 

Hz. İbrahim’in elinde vahiy olan bıçak

 

Hz. İbrahim’in elinde vahiy olan bıçak!

İsmail’in boynunda “ah!” diye inleyen bıçak!

Taşı ortasından ikiye kesen, fakat İsmail’i kesmeyen bıçak!

Allah’ın emriyle İsmail’i kesmediğini nida eden mukaddes bıçak!

Sana selâm olsun.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ahmet Doğan İlbey
21-07-21
E mail: tyb.org.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Kurban günündeyiz, Hz. İbrahim ve İsmail’in teslimiyetine çağrılıyoruz
Online Kişi: 14
Bu Gün: 178 || Bu Ay: 8.782 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.178 || Toplam Tıklanma: 51.931.909