ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : TÂRİH / TÂRİHİN ARA SOKAKLARI
Okunma Sayısı: 386
Yazar: Hüseyin Yağmur
ÜLKEMİZDEKİ BİR İŞGAL GÜCÜ OLARAK CHP (4)

ÜLKEMİZDEKİ BİR İŞGAL GÜCÜ OLARAK CHP (4)(…..) Bütün ülkenin Şef’in korosu olarak kabul edildiği bu siyãsî konjonktürde basın yayın hürriyeti CHP’nin ve bürokratlarının iki dudağının ucunda varlık yokluk mücadelesi veriyordu.

CHP Devri basın hayatı bu mânâda sayısız örneklerle doludur. Milli Şef bir gazetenin yayınını beğenmedi mi ‘Kapatın şu gazeteyi’ diyor aynı gün gazete telefon emriyle kapatılıyordu. Savaş yılları boyunca gazeteler Matbuat Umum Müdürlüğü’nün verdiği emir ve direktiflerle yönetilmişti. Basın, idarenin denetimi ve güdümü altına sokulmuştu. “Savaşın devam ettiği altı yıl boyunca verilen gazete kapatma kararları, ülkede ilk gazete çıkışından beri verilen toplam kapatma kararlarından daha fazlaydı” (Akandere,1998:218).

Dönemin ünlü gazetecilerinden Emin Karakuş’un naklettiğine göre;“Savaş yıllarının atmosferi içersinde sabun fiyatlarının yüksekliğinden bahsetmek gazetecinin Matbuat Umum Müdürü tarafından aranılıp ‘Kanatlarını kopartırım’ ikazına uğramasına sebep olabiliyordu” (Karakuş,1977:25).

Gazete sahiplerinin, yazar ve muhabirlerinin azarlanması, tehdit edilmesi günlük hadiselerdi. “Bir daha böyle bir şey yazarsanız kemiklerinizi kırarım’ gibi sözler o yıllarda gazete sahiplerinin ve gazetecilerin sıkça duydukları sözlerdi” (Akandere,1998:218).

Ankara Valisi Nevzat Tandoğan o devrin önemli bürokratlarındandı. Ankara adeta onun yönettiği bir krallıktan ibaretti. “O da beğenmediği yayınlarla ilgili gazetecileri makamına çağırarak ikaz ediyor, çekmecedeki tabancasını göstererek bu tür haberler yazılmasının mukadder neticesini şimdiden hatırlatıyordu” (Karakuş,1977:19).

Uygulanan bu baskı ve devlet terörü tabiî olarak gerisinde çok sayıda mağdur bırakıyordu. Devrin istibdat politikasından nasibini almayan basın mensubu neredeyse yok gibiydi. “Bir çok ünlü gazeteci ve yazar hükümetçe çizilen istikamette yazı yazmadıkları için cezalandırılmışlar ya da yazmaktan men edilmişlerdi” (Akandere,1998:222).

Bu devrin önemli mağdur gazetecilerinin başında Zekeriya Sertel geliyordu. “Sertel’in arkadaşları Cami Baykurt, M. Ali Aybar, Milli Şef’e hakaretten yok yere 4 yıl ceza almışlardı” (Uyar,1999:216). Bütün şimşekler muhalif gazetecilerin üstündeydi. “İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de uzaktan yakından biraz dili sürçen gazeteci kendisini cezaevinde buluyordu” (Karakuş,1977:261).

Görülen lüzum üzerine kapatılan gazetelerin başında ise Tan ve Vatan gazeteleri geliyordu. “Vatan ve Tan gazeteleri 10 Mart 1944’te bir ay süre ile kapatılmaktan kendilerini kurtaramamışlardı” (Ekinci,1997:273).

Vatan Gazetesi’nin başına gelen sansür basın tãrihine geçecek boyuttaydı. “Gazete bir dönem tam altı ay boyunca kapatıldığından 26 Ağustos 1944 ve 23 Mart 1945 tãrihleri arasındaki nüshaları gazete koleksiyonlarında bulunamıyor, arayanları şaşkına çeviriyordu” (Toker,1970:33).

Sol ve liberal basın kadar ‘Türkçü basın da bilhassa Almanya’nın yenilgilerinin başlamasından sonra ağır müeyyidelere uğratılmıştı. Küllük Dergisi’nin kapatılma emrini gösteren vesika ise devrin hesap defterine düşülmüş manidar bir kayıttır. “1940’ta gerçekleşen kapatılma hãdisesinde üzerinde ne mühür, ne bir adres, ne de bir resmî sayı bulunan bir evrakla dergi kapatılmıştı.

Evraktaki kapatma iradesi şu kısa cümleden ibaretti: Sahibi bulunduğunuz Küllük Mecmuası’nın Dahiliye Vekaletinin emirleriyle bugünden itibaren kapatılmış olduğu tebliğ olunur. Emniyet Müdürü Muzaffer Akalın” (Ağaoğlu Samet,1993:104).

4 Aralık 1945 tarihinde devrin iktidarı tarafından Tan Gazetesi’ne karşı organize edilen linç teşebbüsü Şeflik Devri’nin adeta yüz karasıdır. CHP Parti müfettişleri ve gençlik kolları tarafından organize edilen, İlhan Selçuk, Ali İhsan Göğüş gibi meşhurların da katıldığı Tan saldırısı bugün de hafızalarda tazeliğini koruyan kara bir lekedir. Dönemin gazete baskınları sadece Tan Gazetesi ile sınırlı değildi. İktidarın emrinde hazır kıta gibi bekleyen üniversite öğrencileri yukarıdan aldıkları işaretle başka gazeteleri de basarak tahrip etmektedirler.“ 1947 yılında İstanbul’da çıkmaya başlayan Zincirli Hürriyet isimli gazetenin yönetimi, sıkıyönetimden kurtulmak için İzmir’e taşınmıştı. Gazete İzmir’de de rahat bırakılmamış ve bazı öğrenciler tarafından matbaası basılarak tahrip edilmişti” (Karpat,2008:198).

CHP'nin Milli Şefi İsmet İnönü'nün tek başına iktidar olduğu yıllarda 108 gazeteyi muhalif yayınlar yaptığı gerekçesiyle kapattırmıştı.

Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, “Tek Parti Devri” başlıklı kitabında Milli Şef Dönemi Basın hayatının karnesini şöyle çıkartır: İnönü, sınırlı imkanlarla yayın yapan 108 gazetenin kapısına kilit vurdu. İnönü'nün ilk kapattırdığı gazetenin başında ise bugün CHP'nin yayın organı gibi davranan Cumhuriyet gazetesi geliyordu.

Yazımıza en başta yaptığımız tesbitle son verelim: Dikkatli bir tarih okurunun ülkemizle ilgili şu tesbiti yapması zor değil: Türkiye bundan yüzyıl önce aslında işgalden kurtulmadı, işgalci değiştirdi. Fransız, İngiliz ve Yunanlılardan sonra CHP'nin işgaline uğradı. Türkiye'yi yaklaşık 100 yıldır gittikleri söylenen işgalcilerin kayyımı olarak CHP yönetiyor. 100 yıldır gün be gün, an be an yaşadığımız bütün acılar bu işgalin bir tezahüründen başka bir şey değil.

 

KAYNAKÇA

Ağaoğlu Samet, (1993), Siyãsî Günlük,İstanbul:İletişim Yay

Akandere Osman, (1998),Milli Şef Devri, İstanbul:İz Yay

Akyol Taha, (2006) Milliyet, 26.12.2006

Akyol Taha, (2010), Milliyet, 29.12.2010

Altıkulaç Tayyar,(2011) Zorlukları Aşarken I,İstanbul:Ufuk Yayınları

Aymalı Ömer,(2012), Dünya Bülteni,28.12.2012

Cebeci M.Cemal (2014), Doksanüç Yılın Ardından,Hatıralarım,Ankara:Kimder Yay

Çaparoğlu Bülent,(1999),Meclis Hatıraları,İstanbul:Şule Yay

Düzdağ M.Ertuğrul,(1990),Safahat İstanbul :İnkılap ve Aka Yayınevi

Düzdağ M.Ertuğrul,(2016),Yakın Tarihin İçinden, İstanbul :Gonca Yayınevi

Efe Ahmet,(2013), Bir Müftünün Hatıraları, Ankara: Boğaziçi Yayınları

Ekinci Necdet, (1997),Çok Partili Hay. Geçişte Dış Etkenler, İstanbul:T.D. Yay.

Ergin Ali Şakir, (2016),Bir Şeyh Bir Şehzâde, İstanbul: Seçil Ofset

Goloğlu Mahmut, (1972), Devrimler ve Tepkileri,Ankara:Başnur Matb

Goloğlu Mahmut, (1974), Tek Partili Cumhuriyet, Ankara:Kalite Matb.

Kabaklı Ahmet,(1989),Temellerin Duruşması, İstanbul: Türk Edebiyat Vakfı Yay

Karaçam İsmail, (2009),Hatıralar, İstanbul:Çamlıca Yayınevi

Karakuş Emin, (1977), İşte Ankara,İstanbul:Hürriyet Yay

Karpat Kemal, (2007), Osmanlıdan Günümüze Elitler ve Din, İstanbul: Timaş Yay

Karpat Kemal, (2008),Dağı Delen Irmak, İstanbul: İmge Kitabevi

Kırkıncı Mehmet, (2004), Hayatım ve Hatıralarım, İstanbul: Zafer Yayınları

Kökçe Halime,(2017), Star, 25.02.2017

Mısıroğlu Kadir,(1995), Geçmiş Günü Elerken, İstanbul:Sebil Yay

Oğuz Orhan, (2004), Cumhuriyete Yaşıt Bir Hayat, İstanbul: Doğan Kita

Oğur Yıldıray,(2017) karar.com,11.11.2017

Özdemir Hikmet, (1995),Türkiye Cumhuriyeti,İstanbul: İz Yay

Serdengeçti O. Yüksel, (2000),Mabetsiz Şehir,İstanbul:T.E.V. Yay

Toker Metin,(1970),Tek Partiden Çok Partiye,İstanbul:Milliyet Yay.

Yeni Akit (2012),27.4.2012

Zentürk Ardan, (2009), Star, 8.10.2009

Yazar: Hüseyin Yağmur
19-05-21
E mail: yenisoz.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÜLKEMİZDEKİ BİR İŞGAL GÜCÜ OLARAK CHP (4)
Online Kişi: 20
Bu Gün: 21 || Bu Ay: 9.244 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.882 || Toplam Tıklanma: 51.940.854