Kategori : TEFEKKÜR / İNSAN VE TEFEKKÜR | Okunma Sayısı: 3280 |
Nazif Gürdoğan
Kültürler dostlarıyla yaşarlar
Politikanın hayatı yoğurduğu bir dünyada, kültürle yoğrulan bir hayatın yolunu açmak için, her alanda uluslarüstü bir yardımlaşma ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Bütün boyutlarıyla hayatın yaşanır kılınmasında, kültür politikadan çok daha geniş ve çok daha verimli bir alana sahiptir. Kültürler dostlukta sınır tanımayanların ellerinde derinlik kazanırlar.
*
Sokrat ile Platon, Şems ile Mevlana ve Necip Fazıl ile Sezai Karakoç arasındaki dostluklar, insanlığın düşünce ve eylem birikimini zenginleştirmişlerdir. Tarihin her döneminde ve her iklimde, onların dostlukları gibi, sınır tanımayan, milyonlarca dostluk örnekleri olmasaydı, insanlığın kültür birikimi, bugünkü boyutlarına ulaşamazdı.
*
Anadolu insanının, yüzyılların içinden süzülüp gelen zengin kültüründe bilgelik, dostlardan dostlara aktarılarak, yaşanılan hayatın bir parçası haline getirilir. "Görünmeyen Üniversite" kitabımızda vurgulandığı gibi, dostlar birbirleriyle konuşa konuşa, birbirleriyle tartışa tartışa, birbirleriyle bakışa bakışa, dünyalarının sınırlarını aşarlar.
*
Dostlukta sınırları aşanların, dostluklarını sınırlayacak hiçbir sınır yoktur. Dostlar dostlarının aynasıdırlar. Doğal hayatta her şey ölürken, dostlukta hiçbir şey ölmez. Bu yüzden, dostlar birbirlerinin düşünen akılları, seven gönülleri, konuşan dilleri ve yazan kalemleridir. Dostlar aralarında konuşur gibi susarlar, susar gibi konuşurlar. Onların dostlukları gibi, konuştukları da unutulmaz.
*
Dostluğa yeni boyutlar kazandıran, dost zengini Fethi Gemuhluoğlu'nun sohbetlerinde sık sık vurguladığı gibi: "Hayatın her alanında, işini değil, dostunu bulan başarılı olur". Gerçekten dünyanın her yerinde, binlerce örnekte açıkça görüldüğü gibi, insanların başarısında, kim olduklarından daha çok kimin dostları oldukları önemlidir. İnsanların başarılarının kaynağında dostları vardır.
*
İnsanlara dost olmayanlar, kültürlere dost olamazlar. Zengin kültürlerin, derin dostları vardır. Tarihin her döneminde kültürlerin canlılığını, sadık dostları korumuşlardır. Onlar kültürlerini yeni kavramlarla, sürekli yeniden yorumlarlar. Yorumlanmayan ve yoruma açık olmayan kültürler, geleceğe taşınamazlar.
Yazar: Nazif Gürdoğan |
20-07-10 |
||
E mail: yenisafak.com.tr | Tweet | ||