PEGİDA, İsrail ve Avrupa Müslümanları

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar

Okunma Sayısı: 2397

Yazar: Abdullah Muradoğlu

PEGİDA, İsrail ve Avrupa Müslümanları

PEGİDA, İsrail ve Avrupa Müslümanları Almanya’da “Avrupa’nın İslamlaştırılmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar” hareketi “PEGİDA”nın İslam karşıtı kampanyaları bütün Avrupa’yı içeriyor. Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa’da Müslüman göçmenlere yönelik ırkçı söylemler hız kazanıyor. Avrupa’daki Müslüman nüfusun artıyor olması ırkçı çevreleri harekete geçiriyor. Avrupa nüfusunun yaşlanması bir türlü durdurulamıyor. Bu yüzden, Müslüman nüfusun artıyor olmasını pekala bir avantaja dönüştürmek mümkün iken Avrupa’nın yeni ırkçı ve yeni faşistleri bu insani gelişmeyi akıl almaz bir “İslam korkusu”na dönüştürüyorlar.

Batı Avrupa’da yaşayan Müslüman göçmenler artık yerleşik hale geldiler. Göçmenlerin daha eğitimli genç kuşakları ülke siyasetlerinde etkili olmaya başladı. Bu gelişme iş, eğitim ve kültür alanlarında da kendisini hissettiriyor. Ne ki Avrupa’daki Müslüman nüfusun nitelikli şekilde artıyor olması İsrail’i endişelendiriyor. Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki müslüman nüfus içinde Türkiyeli göçmenler büyük yer tutuyor. Dolayısıyla Avrupa’da ırkçı, ayrımcı, İslam karşıtı söylemler Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiriyor.

1998-2002 yılları arasında “MOSSAD” başkanlığı yapan Efraim Halevy, “Karanlıktaki Adam” başlığıyla yayınladığı anılarında Avrupa’da Müslüman nüfusun artmasından duyduğu endişeye de yer veriyor. İspanya ve İngiltere’de bazı terör saldırılarını bahane eden Halevy anılarında bakın ne diyor:

“Avrupa Birliği nüfusları, yıldan yıla hızla artan Müslüman topluluklarının teşkil ettiği büyük tehdidin en ciddi yönlerini görmezlikten gelmeyi tercih ediyordu. İnkar ve psikolojik baskı hüküm sürüyordu. Madrid saldırısı hala dışarıdan düzenlenen bir eylem olarak tanımlanabilirdi, oysa Londradaki 7 Temmuz intihar saldırıları içeriden düzenlenmişti ve halk birden bire, içinden müslüman azınlığın temel ortak paydası olan bir dini temel alarak harekete geçen intihar bombacıları çıkaran geniş bir azınlık topluluğunu oluşturan bu vatandaşlarına karşı nasıl davranacağı konusunda yakıcı bir ikilemle karşı karşıya kalmıştı.”

Orta ve Batı Avrupa’da yaşayan Müslümanlar arasında doğum oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Halevy, yakın bir zaman içinde Müslümanların nüfusunun yüzde 10 oranına ulaşabileceği uyarısında bulunuyor. Halevye göre Müslüman nüfusunun hızla artması kıtanın büyük bir özenle ele alması gereken bir meseledir. Yani, Halevy, Müslüman göçmenlerin ‘sorunsallaştırılmasını’ öneriyor Avrupalılara. Halevy, Türkiye’nin AB’ye olası üyeliğinin de, içinde yarı gizli bir etken barındıran çok önemli bir sorun teşkil ettiği görüşünde. Avrupalıların endişelerini tahrik eden bir dil kullanan Halevy şunları da söylüyor:

“Türkiye’nin AB üyeliği Doğu’da doğup beslenen terörün kontrol altına alınması olasılığını arttıracak mıdır yoksa teröristlere özgür dünyanın karşı karşıya olduğu tehlikeyi çok büyük ölçüde arttıracak Truva Atı yöntemi benzeri imkanlar mı sunacaktır? Bunlar son derece ciddi sorulardır ve bunların basit ve açık cevapları yoktur. “

Halevy, Batı toplumlarının bu soruları tartışmayı pek doğru bulmadıklarını düşünüyor. Halevy’ye göre böyle bir yaklaşım pek çok devletin ve toplumun ulusal kararlılığını zayıflatan bir etkendir. Pegida ve türevlerinin müslüman göçmenlere yönelik söylemlerine bakılacak olursa Mossad eski başkanı Halevy kendisine epeyce yandaş bulmuş görünüyor. Peki ‘yandaş’ olanlar, ‘işbirliği’ yapmıyor olabilirler mi?