ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 5312
Yazar: Hasan CAN
SOMA FACİASINA ŞİZOFRENİK BAKIŞ

SOMA FACİASINA ŞİZOFRENİK BAKIŞBüyük kayıplara yol açan travmatik felaketler genel olarak toplumu etkileyen, insanı düşünmeye sevk ederek herkesi hayatına çekidüzen vermeye yönlendiren ibretli hâdiseler olarak değerlendirilir. Ancak kimi zaman bu tür hâdiselerin bazı kişilerin vicdanlarında hiçbir etki uyandırmadığı, hatta emellerine ulaşmak için fırsat kollayanların kin ve nefret tohumlarının açığa çıkarak cemiyet bünyesinde kargaşa ve kaosa yol açmasına da sebep olduğu bilinmektedir. Bir yıl önce baş gösteren Gezi eylemleri, 2014 yerel seçimleri öncesinde yaşananlar ve en son Soma’da vuku bulan facianın akabinde yapılmak istenenlere bakıldığında, ne yazık ki Türkiye’de kaostan beslenme kültürünün yaygınlaşma eğiliminde olduğu görülmektedir.

13 Mayıs (2014) günü Soma’da ülke tarihinin en büyük maden felaketini yaşayarak 301 insanımızı kaybettik. Böylesine büyük bir trajediyi doğru anlamak ve doğru tanımlamak için insanda her şeyden evvel idrak kapılarının açık olması lazım. Yaşadığımız toplumsal travmayı ve orada hayatını kaybeden vatandaşlarımızı kasden; “Müstehaktır, çünkü o işçiler yerel seçimde para karşılığı iktidar partisinin mitinglerine katılmışlardı” diyerek beyinsel afazinin (idrak körleşmesinin) en kesif örneğini sergileyenlere şahit oldukça Türkiye’de kaos paradigmasından beslenenlerin ülkeyi, her köşesinde asık suratlı gardiyanların nöbet tuttuğu bir hapishaneye çevirmek için sinsilikle fırsat kolladıkları anlaşılmaktadır.

Kuşkusuz, kalplerin fitne kazanı haline gelerek her türlü duyarlılıktan yoksun kalması aynı zamanda ilahi bir ceza biçimidir. Allah Teâlâ bu durumu, “Bundan sonra kalpleriniz katılaştı, taşa döndü, hatta taştan da katı bir hâle geldi.…” (Bakara Suresi, 74) âyet-i kerimesiyle açıklar. Hâlbuki kalpleri katılaştığı için vicdanlarını kullanamaz duruma düşenler en büyük kötülüğü kendilerine yapmaktadırlar fakat farkında değildirler. Bu davranışları vicdanlarını köreltmekten başka ne kendilerine ne de başkasına bir yarar sağlamayacaktır.

Bir ülkede yüzlerce masum insanın bir kömür madeninde alev saçan gaz katmanı arasında mahsur kalarak karada boğulmasını deyim yerindeyse, TV’den tuvalet kâğıdı reklamı izler gibi izleyen, böylesine elim bir hâdiseyi lakayt, sığ, şizofren yorumlarla geçiştiren kalem erbaplarının bulunması kalemin kudsiyetine gölge düşürmekle birlikte insanın ürkütücü derecede bozulmuşluğunun da bir göstergesidir. Anlaşılan o ki merhum Akif bir asır önce, Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var” derken tam da bu halet-i ruhiye sahiplerini kastetmiş idi.

“Falanca partinin mitingine katıldıkları için bu şekilde ölmeye müstehaktırlar” şeklindeki bir beyan hiçbir akıl, izan ve idrak ile bağdaştırılamaz. Soma maden işçileri ve ailelerinin yaşamış oldukları tarif edilmez travmayı hangi idrak ya da izan kendi ideolojik emellerine alet ederek böylesine sığ bir izahta bulunabilir? Millete, tarihe, hakikate ve vicdana karşı bunun hesabını vermek ne mümkün?

Bu izah, Japon edebiyatçı Osamu Dazai’nin öykü kahramanı Yozo’nun yapmış olduğu itirafı (insanlıktan çıkmayı) akıllara getirmektedir. Fert, eşref-i mahlûkat olma vasfını yitirerek (kendinden ve ilahi koordinatlardan uzaklaşıp) fıtratını aşırı derecede bozduğunda nasıl da ucube bir varlığa dönüşebiliyor Ya Rabbi, anlamak mümkün değil!..

Benzeri ajitasyonlara, asırlar önce yaşamış bazı putperest kralların davranışlarında da rastlamak mümkündür. Örneğin Neron, Roma’nın kenar mahallelerini gizlice ateşe veriyor, sonra da gerisin geri dönüp, “Ey Romalılar! İsa’ya inananlar şehrinizi ateşe veriyor!” diyerek halkı galeyana getiriyordu.

Manevî değerlerden uzak yetiştiği için millet ile alay eden, inanç ve değerlerine açıktan açığa saldırmayı hüner zanneden, gelenek ve kutsallarını topa tutanlar bu topraklar üzerinde ne tür ajitasyonlarda bulunurlarsa bulunsunlar Anadolu insanı kurgulamış oldukları şeytanî iğvaların hiçbirine kanmayacaktır.

Kalbi kömürden kara olan zihniyet sahipleri herkesten daha çağdaş ve uygar bir hâl üzre yaşadıklarını zannetseler de esas itibariyle bilmelidirler ki Soma’da hayatlarını kaybeden canların, oradaki mağdur ve mazlumların yanında Pompei ölüleri gibi kalırlar!  

Her ne kadar bir kısım güç odakları toplumun genelini etkileyen travmatik hâdiseleri fırsat bilerek Ebrehe’nin fil ordusu gibi bu olaylar üzerinden halkın birlik, beraberlik ve sadakat duygularını bozmaya yeltenseler de bütün çabaları, Soma diplerindeki karbonmonoksit dehlizinden çıkar çıkmaz; “Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin” diyen Muratların, İbrahimlerin, Osmanların sahip olduğu ruh dokusu karşısında hüsranla sonuçlanacaktır. 

Hakkın, hakikatin zıddına doğru yelken açtıkça insanlık ile, gelenek ve kutsal ile bağı büsbütün kopan postmodern materyalist zevat metrelerce yerin altında kömürle teyemmüm ederek abdestini alan ve birbirleriyle helalleştikten sonra ölüme bu şekilde giden Anadolu insanının fıtratındaki mayanın ne olduğundan habersizdir. Yeryüzünde farklı bir medeniyet olmamızı sağlayan değerlerimize karşı sistematik olarak servis edilen her türlü yozlaştırıcı unsur, yabancılaşma ve inkâra rağmen biz insanımızın ruh dokusundan ve Türkiye’nin geleceğinden ümitvarız!..

Vesselâm…

Yazar: Hasan CAN
10-06-14
E mail: hasancan36@gmail.com
 
 
Yorumlar: 3
UFUK ESKİER
SOMA FACİASI
Tarih : 19-06-14

Herkesin bir hesabı varsa, unutmayalım ki Allah (C.C) bir hesabı vardır. Rabbim ol demedikçe yaprak yerinden kımıldamaz. Bu nedenle çokça dua edelim. Rabbim birliğimizi,dirliğimizi daim etsin, böyle acılar yaşatmasın. Allaha emanet olun.

 
Ahmet Özbilici
Soma Faciası
Tarih : 11-06-14

Sayın Hocam kalemine sağlık. Meteryalistleşmiş bir toplumdan bundan farklı bir şey beklenmez. Ama Anadolu insanının feraseti bu oyunu da bozar inşaAllah.

 
Şükran KODALAK
Yazı hakkında
Tarih : 11-06-14

Gezi olayları ve akabinde Soma faciası sonrası toplumda insani değerleri dumura uğramış bazı kesimler dişlerini göstermek istemişler. Ancak yazınızda da gayet güzel ifade ettiğiniz gibi Anadolu insanı bu topraklardan aldığı irfanıyla gereken cevabı vermiştir.Ben mayanın sağlam olduğuna fakat dönen dönem kirletildiğine inanıyorum. Allah(c.c) kaleminize güç versin. Güzel çalışmalarınızın devamını diliyorum.

 
SOMA FACİASINA ŞİZOFRENİK BAKIŞ
Online Kişi: 5
Bu Gün: 197 || Bu Ay: 8.379 || Toplam Ziyaretçi: 2.241.301 || Toplam Tıklanma: 52.365.978