ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / ŞU GİDENLER (Tasavvuf Büyüklerinden Levhalar)
Okunma Sayısı: 3533
Yazar: Şefik Kocaman
TARÎKAT BÜYÜKLERİ

TARÎKAT BÜYÜKLERİBesmele, hamdele ve salat-ü selamdan sonra…

İslam âleminde yaygın olan İslam’a ve Müslümanlara büyük hizmetleri geçen tarikat ulularından bir kısmını evvelki yazımızda yazmıştık. Bu gün bu mevzuyu bitireceğiz inşallah.

Muînuddin el-Çeştî (k.s) Hazretleri

Muînuddîn Hasan bin Gıyaseddin el-Çeştî 531/1136 ‘da Horasan’da doğdu. İlim için seyahatlerde bulundu. Semerkand, Bağdat, Hemedan, Herat, Belh ve Hîcaz’da ikamet etti. Osman Harunî (k.s)’dan tarikat icazeti aldı. Necmeddin-i Kübra ve Yusuf el-Hemedanî’den de istifade etti. Medine-i Münevvere’de Ravza-i Mutahhara’dayken vaki olan Rasûlüllah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) manevi işareti ile Hindistan’a gitti ve Ecmir şehrine yerleşti. O bölgede İslam’ın yayılmasına vesile oldu. Aklî ve naklî ilimlerde mahirdi. Tarikatı Hindistan havalisinde yayıldı. 634/1236’da Ecmirde vefat etti.

Necmeddin-i Kübra (k.s) Hazretleri

Asıl adı Ahmed bin Ömer’dir. 540/1145’de Harzem’de doğdu. İskenderiye, Isfehan, Hemedan, Nisabur, Mısır ve Tebriz gibi memleketlerde ilim tahsil etti ve zamanın en büyük alimlerinden oldu. Ruzbehan bin Ebi’n-Nasr eş-Şîrazî’den (k.s) tasavvuf terbiyesi aldı. Harzem’e saldıran Moğollara karşı cihad ederken 1221 tarihinde şehid oldu.

Mevlana Celâleddin-i Rûmî (k.s) Hazretleri

Mevlana Celaleddin Muhammed el-Belhî er-Rûmî (k.s), 1207’de Belh’te doğdu. Devrinin büyük âlimlerinden ve evliyasından olan babası Sultan’ul-Ulema Bahaddin Veled Hazretleri, Moğol istilası sebebiyle ailesiyle birlikte Belh’ten çıktı. Nisabur, Bağdat, Kûfe, Hicaz, Şam ve Anadolu’nun bazı şehirlerine uğrayıp Karaman’a yerleştiler. Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat’ın davetiyle Konya’ya intikal ettiler. 1231’de babası Sultan’ul-Ulema vefat etti ve onun talebeleriyle müritleri büyük bir âlim olan Mevlana’nın etrafında toplandılar. 1244’te Şems-i Tebrizî (k.s) ile tanıştı ve ondan çok istifade etti. Tarikatı Anadolu’da yayıldı.

Bahauddin Şah-ı Nakşibend (k.s) Hazretleri

Hace Bahauddin Muhammed bin Muhammed el-Buharî (k.s), 718/1318’de Buhara’nın Kasr-ı Arifan köyünde doğdu. İlim ve irfan merkezi olan Buhara’da hem âlim hem veli olarak yetişti ve çok yüksek bir kabule mazhar oldu. Şeyhi, Hacegan tarikatından Emir Gülal (k.s) olmakla beraber üveysî olarak kendisinden bir asır evvel yaşamış olan Abdulhalik Gucdevanî’den (k.s) terbiye gördü.

Sünnet-i seniyeye son derece bağlı olması ve tavizsiz tavrı sebebiyle tarikatı, havas-avam, ulema-suleha katında büyük kabul görmüştür.

Hace Emir Gülal ölmeden önce bütün müridlerini ona göndermiştir.

Tarikatı, halifeleri ve özellikle Ubeydullah Ahrar (k.s) vasıtasıyla Buhara, Semerkan, Taşkend ve bütün Maverahünnehr’e, İmam-ı Rabbanî (k.s) ile Hindistan’a, özellikle Halid-i Bağdadî (k.s) vasıtasıyla bütün İslam alemine yayıldı. Nakşî yolu, ilk defa Fatih Sultan Mehmed zamanında Ubeydullah Ahrar’ın (k.s) halifesi Molla Abdullah İlahî ile İstanbul’a girdi. Ubeydullah Ahrar’ın (k.s) bir diğer halifesi olan Baba Haydar Semerkandî de (k.s) İstanbul’a gelerek yerleşmiş ve Ebu Eyyûb el-Ensarî (r.a)’ın kabrine yakın bir mahalde tekke ve cami inşa etmiştir. Şah-ı Nakşibend Hazretleri 491/1389 tarihinde doğduğu köy olan Kasr-ı Arifan’da vefat etmiştir. Nakşî yolu, tarikatlar arasında Hazreti Ebu Bekr es-Sıddık (r.a) vasıtasıyla Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ulaşan tek tarikat olma özelliğine sahiptir. Diğer tarikatların hepsi Hazreti Ali (r.a) vasıtasıyla Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ulaşmaktadır. Nakşibendî tarikatı, halen İslam âleminde en yaygın tarikat olma özelliğini taşımaktadır.

İmam-ı Rabbanî Hazretleri, Nakşi yolu hakkında şöyle buyurmaktadır:

“İyi dinle ve bil ki; insanın mükellef olduğu ve muhakkak ona lazım olan şey, emirlere uymak, yasaklardan kaçmaktır.

“Rasûl size neyi getirirse derhal alın ve sizi neyden nehyederse derhal sakının.” (Haşr:7) ayet-i kerimesi bu manaya şahittir. İnsan ki;

“Âgâh olun ki halis ibadet ancak Allah içindir.”(Zümer:3) ayet-i kerimesiyle ihlas ile emrolunmuştur. İhlas da fena (fenafillah) ve zatî mehabbet olmaksızın düşünülemez. Öyleyse fenayı elde eden sofîye yoluna sülük etmek de zarurî olmuştur.

Tasavvuf yolları kemal ve tekmil mertebelerinde farklılık arzetmektedir. Dolayısıyla onların arasından sünnete ittibaya en çok yapışan, şer’î hükümleri uygulamaya en muvafık olan seçilmelidir. Bu yol da hiç şüphesiz Nakşî büyüklerinin yoludur. Çünkü bu büyükler, bu yolda sünnete sarılmışlar ve bidattan kaçınmışlardır.

Şöyle ki; zahirde ve batında faydalı bile bulsalar mümkün mertebe ruhsatla amel etmeye cevaz vermezler (müsaade etmezler). Surette manevi yürüyüşe zarar verdiğini bilseler bile azimetle ameli terketmezler.

Onlar manevi halleri şer’î hükümlere tabi kılmışlardır. Ruhî zevkleri ve marifetleri dinî ilimlerin hizmetçisi olarak görmüşlerdir. Onlar nefis dinî cevherleri çocuklar gibi hal ve vecdin cevzine-mevzine değişmezler.” (Cild:1; Mektub:243)

Burada zikrettiklerimizden başka daha birçok erbab-ı tarikat vardır. Biz en meşhur olanları dile getirmiş olduk. İslam tarihi iyi incelendiğinde görülecektir ki tarikatlar ehl-i sünnet itikadının korunmasında, ameli mezheplerin devam etmesinde büyük hizmetler vermişlerdir. İslam’ın yayılmasında İslam topraklarına saldıran düşmanlara karşı cihadı yürütmede, otoritenin zaafa düştüğü zamanlarda Müslümanları toparlamada çok ciddi çalışmalar yapmışlardır. Elbette bu arada tasavvuf ehli görünen bazı zındıkların ve cahillerin yaptığı yanlışlardan dolayı bu kutlu taifenin tamamına hüküm vermek yanlıştır.

Mevla Teâlâ cümlemizi daima en doğruya hidayet buyursun. Allah’a emanet olunuz.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Şefik Kocaman
25-06-16
E mail: gazetevahdet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TARÎKAT BÜYÜKLERİ
Online Kişi: 23
Bu Gün: 330 || Bu Ay: 8.934 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.366 || Toplam Tıklanma: 51.932.968