ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / -İZMLERE DÂİR
Okunma Sayısı: 2495
Yazar: İbrahim Karataş
TÜRK LÂİKLER VE İSRAİLLİ SİYONİSTLER

TERÖR ORTAKLARI KAYBEDECEKGeçtiğimiz günlerde laiklik tartışmaları tekrar alevlenince Yahudi gazetesi Algemeiner’den bir makaleyi hatırladım. Haham Moshe Averick tarafından kaleme alınan ve İsrail’i kuran ve yöneten Siyonistleri anlatan yazıyı okunca sanki Türkiye’nin laiklik tarihini okumuş gibi oluyorsunuz. Yazıyı bitirdikten sonra insanda “Laiklik Siyonizm’dir” kanaati oluşuyor.

Yazarın yazdıklarına göre Siyonistler sosyalist, ulusalcı, laik ve din karşıtı insanlardan oluşur. Amaçları din temelli bir Yahudi devleti değil, laik-ırkçı-modern bir İbrani devleti kurmaktı. İlk Siyonistler sadece dillerini değil kendi Rus ve Alman isimlerini bile İbranileştirdiler. Mesela, İsrail’in kurucusu David Ben-Gurion’un ismi David Gruen, Erdoğan’ın one minute çektiği Shimon Peres’in ismi Shimon Persky idi.

Siyonistler, devlet kurulmasını istemeyen, Araplarla iyi geçinen ve askerlik yapmak istemeyen dindar Yahudileri sevmezlerdi. Onlar için Ortodoks Yahudiler gerici, karanlık, parazit, yabani, ikinci sınıf insanlardı (bkz. Türkiye’deki İslami kesim). Askerlik yapmayanlara iş de vermezlerdi. İsrail’e göç edenlerin çocuklarına dini eğitim verilmesi yasaklanmıştı. Karşı gelenler cezalandırılıyor, koşer dedikleri Yahudilikte helal sayılan yiyecekleri yemeleri yasaklanıyordu (bkz. Üniversiteye ve orduya alınmayan imam-hatip öğrencileri). Ortodoks Yahudilerinin önde gelenlerinin öldürüldüğü ya da hapse atıldığı bile oldu. Siyonistlerin amacı yeni kurulan İsrail devletinde yeni adamı yetiştirmekti (bkz. 10. Yıl marşında bahsi geçen gençlik). Bu kişi dinden bîhaber, laik ve milliyetçi olmalıydı. O yeni adamı hepimiz biliyoruz; Filistin’i işgal eden, Gazze’nin etrafına duvar örüp hapishaneye çeviren, Filistinlilere su bile vermeyen, çocuk katili, Siyonist bir adam.

Tıpkı bizdeki laik adam gibi. Osmanlı’dan miras kalma din, kültür, ahlak ve yaşam tarzını zorla kaldırıp üzerine ulusalcı-laik- (sözde) modern bir toplum oluşturmak isteyen Türk laiklerini hatırlayın. Bu uğurda nice dindar insan idamla, hapisle, sürgünle cezalandırıldı. Osmanlıca kaldırılarak geçmişle olan tüm bağlar kopartıldı. Ezan Türkçeleştirildi. Hacca gitmek yasaklandı. Sokakta bile başörtüsü takmak yasaklandı. İnanan insanlara “irticacı” yaftası yapıştırıldı. Kiminin (başörtülülerin) okuma hakkı bile elinden alındı. Her öğrenci rejimin dayattığı eğitim müfredatıyla yetiştirildi. Laiklik; din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak tanımlarken, ibadet ehli namazda içinden okuduğu duayı bile Türkçe okumaya zorlandı. Din, devletten uzaklaştırılmıştı. Fakat devlet dinin her hücresini esir almıştı.

İsrail’in dindar Yahudileri, yıllar süren baskılara rağmen Siyonistlere karşı verdikleri mücadelede epey bir mesafe katettiler. Hahamlık eğitimine devam etmek isteyenler askerlik yapmıyorlar. Artık iş de veriliyor. İsrail ordusundaki askerlerin yüzde 40’ı kipa takıyormuş. Özetle, dindar Yahudiler laik Siyonistleri domine etmeye başladılar. Bu iyi bir şey mi? Filistin davası ve Müslümanlarla ilişkiler bağlamında değişen bir şey olmaz. Belki daha da kötü olacak. Dindar Yahudi dinsiz Yahudi’den daha merhametli olmayacaktır. Ancak Siyonistlerle Ortodoks Yahudileri arasındaki çekişme, maneviyattan arındırılmış materyalist bir fikri temel alan laikliğin insan fıtratına uymayan, zoraki bir yönetim tarzı olduğunu gösteren iyi bir örnektir.

Türkiye’nin laiklerini İsrail’in Siyonistleri gibi bir son bekliyor. Bunun sebebi iktidarda muhafazakar bir kimliğe sahip AK Parti’nin oluşu değildir. Laiklik, insanın hür iradesine alternatif yollar sunmak yerine diğer yolları yıkıp kendi yolunu “mecburi yön” levhasıyla topluma dayattı. Bu yolun yokuşa kazılmış dere yatağından farkı yoktu. Sonunda yokuşu tırmanamayan dere kendi yatağına geri dönmek zorunda kalacak. Dolayısıyla AK Parti laiklik mevzusunda bir sebep değil sonuçtur. Laikliğin gerilemesinin sebebi ise laiklerin kendileridir. İnsana ve değerlerine saygısız, kibirli, dayatmacı, ötekileştirici, sosyal hayatın tabiatına aykırı, kanunlarla yaşatılmaya çalışılan bir ilke lafla ve retorikle varlığını sürdüremez. Laik kesim belki kabullenmeyecek ama laiklik tıpkı Siyonizm gibi gerileme evresinde. Yakında hepten yok olmasa da işlevsiz kalacağı muhakkaktır.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: İbrahim Karataş
23-05-16
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRK LÂİKLER VE İSRAİLLİ SİYONİSTLER
Online Kişi: 17
Bu Gün: 559 || Bu Ay: 9.163 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.700 || Toplam Tıklanma: 51.938.511