ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2111
Yazar: Cihangir İşbilir
'YERİNDE TARİH' VE DÜNYAYA TÜRKÇE DOKUNMAK

'YERİNDE TARİH' VE DÜNYAYA TÜRKÇE DOKUNMAKBenim, “Hariciye’nin Yeni Aktörleri” diye tavsif ettiğim kurumlardan birisi de Yunus Emre Enstitüsü. Sayısı 40’a ulaşan kültür merkezleriyle, Prof. Dr. Hayati Develi’nin tabiriyle ‘dünyaya Türkçe temas eden’ Yunus Emre Enstitüsü, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında, yeni bir projenin daha ilk adımını attı. “Yerinde Tarih Projesi” kapsamında Azerbaycan’dan 18-35 yaşlarındaki 25 gençle oluşturulan “Yüz Yıllık Barış Çanakkale” kafilesi, 10 gün boyunca (12-22 Mart) Osmanlı Devleti’nin kuruluş coğrafyasını ve başkentlerini gezdi. Biz de geçtiğimiz haftasonu İstanbul’da gerçekleştirilen, kafilenin uğurlandığı kapanış programında, projenin ne kadar gelecek vaat ettiğine bizzat şahit olduk.

Mülkiye’den hocam İlber Ortaylı, 15 Eylül 1918’de Bakü’ye giren ve Birinci Dünya Harbi’ni âdeta mühürleyen Kafkas İslam Ordusu’nu da anlattığı kapanış programında, eskiden böyle bir projenin tahayyül bile edilemeyeceğini ve coğrafyanın kitap ve haritalardan değil ancak mekânların görülerek öğrenilebileceğinin altını çizen bir konuşma yaptı.

Çalışmanın Çanakkale Savaşı’nda 3000 şehit veren Azerbaycan’la başlaması ise bilhassa manidar. Projeye katılan gençlerle yemekte yaptığımız kısa sohbet bile 10 günlük ‘yerinde tarih’ gezisinin onlarda nasıl benzersiz bir tesir bıraktığını görmemiz için yeterli oldu. Hayati Develi ve ekibi bu çalışmanın devam edeceğini, hedeflerinin Yerinde Tarih Projesi’nin öğrencilerin kredi alabilecekleri kaliteli ve sürekli bir programa dönüşmesi olduğunu ifade ediyor.

Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağlarının olduğu coğrafyalarda şimdi elliyi aşkın ülke var ve maalesef bunların çoğunda ve bizde de kısmen Yirminci Yüzyıl tarih yazımının tüm olumsuz örnekleri mevcut. Milliyetçilik akımlarının ve ulus-devlet inşasının motivasyonuyla hazırlanan tarih kitapları ittifaktan ziyade ihtilafı, sempatiden çok düşmanlığı körükleyecek bilgilerle dolu. Bu tür programların sayısının, çapının ve derinliğinin artması çarpık tarih yazımına ve eğitimine de dikkat çeken ve uzun vadede bu problemlerin halledilmesine vesile olabilecek bir etki yapabilir.   

Genç Enstitü Büyük Başarılara Gebe

Almanya’nın Goethe Enstitüsü, İngiltere’nin British Council, İspanya’nın Cervantes Enstitüsü, ABD’nin Amerikan kültür merkezleri, Kore ve Çin’in kültür merkezleri aracılığıyla yaptığı kültürel diplomasi faaliyetlerini Türkiye de 2009 yılından bu yana Yunus Emre Enstitüsü‘yle gerçekleştiriyor. Birçok kültür-sanat faaliyeti ve Türkçe kursları ile Türkiye’yi dünyaya tanıtan ve Türkiye’nin kültürel imajını ve itibarını küresel ölçekte artıran Enstitü, Türkiye’nin yumuşak/ince güç unsuru olan ‘tarih ve kültür’ünü, yetişmiş insan kaynağı ile ilk defa bu oranda harekete geçirdi.

Aynı adlı ve 2007’de kurulan kamu vakfının kuruluşu olan Yunus Emre Enstitüsü (www.yee.org.tr) elbette Türkiye’nin sahip olduğu zenginliği tüm dünyaya tek başına ve şimdiki yapısıyla ulaştıramaz. Ama henüz çok genç denebilecek enstitünün, ‘etki sahası’ ve kapasitesi genişledikçe güçlü bir entelektüel ‘çekim alanı’ oluşturacağı çok açık. Bunun olması için, hem daha çok ülkede merkez açılması hem de mevcut merkezlerin materyal ve insan kaynağı itibariyle zenginleştirilmesi ve keyfiyetinin kuvvetli hale getirilmesi şart. İlber Ortaylı’nın teklif ettiği gibi Enstitü’nün kendi sahasında bir araştırma merkezi gibi fonksiyon icra etmesi, tüm merkezlerde zengin birer Türkiye Kütüphanesi’nin kurulması ve Yerinde Tarih Projesi gibi doğrudan netice alınabilecek sahada yapılan çalışmaların çeşitliliğinin ve yoğunluğunun artırılması Enstitü’nün etki sahasını daha da artıracaktır.

Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin dünyaya tanıtılması ve Türkçe’ye ve Türkiye kültürüne kolayca ve doğrudan ulaşılabilmesi adına önemli bir boşluğu dolduruyor. Yerinde Tarih Projesi’nin güçlenmesi ve sürdürülebilirlik kazanması temennisiyle, çalışmada emeği geçenleri gönülden tebrik ediyorum.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Cihangir İşbilir
29-03-15
E mail: gazetevahdet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
'YERİNDE TARİH' VE DÜNYAYA TÜRKÇE DOKUNMAK
Online Kişi: 23
Bu Gün: 439 || Bu Ay: 9.043 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.512 || Toplam Tıklanma: 51.935.137