ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4216
Yazar: Ali Haydar Haksal
SEVGİ VE DOSTLUK KAPISI

SEVGİ VE DOSTLUK KAPISIİnsanın birbirine bağlanma, sevme, içtenlik ve dostluk alanları giderek kapanıyor veya daralıyor. İnsanın insandan uzaklaşması insanlığın çıkmazı. İnsanın insandan nefreti, husumeti, düşmanlığı çatışma getiriyor. Birbirine olan gereksinimleri azalıyor, uzaklaşılıyor.

Sevgi ve bağlılık insanı yakınlaştırırken bir yandan da güçlendiriyor.

İnsanlık sevgi dilini yitirdi. Dilini yitirince yüz ifadesi değişti. Birbirinin gözlerinin içine bakamaz oldu. Umursamazlık, ilgisizlik ve hatta dışlama ile giderek uçurum derinleşiyor.

Bir milleti birbirine bağlayan temel değerler var. Değerler bağlayıcı en önemli unsurlar.

Din, bir milleti birbirine bağlayan en geniş katılımı sağlayan temel olgu. Milletlerin oluşu din eksenlidir. Bunu yeryüzü geneline baktığımızda görüyoruz. İslâm Milleti, Hıristiyan, Yahudi, Budist milleti gibi örnekleri verilebilir. Ateistler millet değildir örneğin. Bir milletin toplamı içinde azınlık ve bireysel olarak kalır. Onlar kendilerini bir grup içinde görmezler. Ancak şunu da söyleyebiliriz. Hıristiyan milleti içindeki ateistler gene de Hıristiyan ruhunu taşırlar.

Kavimler bir toplam oluşturmada elbette önemlidir. Ancak insanlık açısından bütünleştirici değildirler. Türkler İslâm milletine dâhildirler. Müslüman Türk milleti düzleminde baktığımızda, Hıristiyan Türkler, Yahudileşmiş Türkler, Budist Türkler ile Müslüman Türkler arasında bir yakınlık ve sevgi bağı yoktur. Birbirlerine soğukturlar. Bunu insanlığın geneline uyarlayabiliriz. Kabileler de benzer durumdadırlar. Müslüman olan bir kabile içinde başka bir düşünceye mensup olanlar ile aralarında bir sevgi bağının oluşumu sınırlıdır. Bu insanlar birbirilerine yabancıdırlar.

Temel ölçeğimiz Müslümanlar olduğuna göre, Müslümanların kavim sayısı örneğinden yola çıkarsak sayısal olarak oldukça fazladır. Sayısını tam olarak bilmiyor olmamıza rağmen sanırım ki yüzü aşkın kavim İslâm milleti içinde yer alıyor. Bunların isimlerini tek tek sıralamaya kalkarsak bu daha kolay anlaşılabilir.

İnsanlık tarihinde kavimler arasında en kolay ev en erken sevgi bağını oluşturan da İslâm’dır. Batı Hıristiyanları yakın zamana kadar siyahileri insandan bile saymıyorlardı. Bugün Abede’de Hıristiyan olan siyahilere karşı içten içe hâlâ bir nefret ve ikrah bulunmakta. Onları sevgi adına birbirine bağlayan en temel şey din olgusunun bile yeterince bağlayıcı ve belirleyici olmaması. Bu, bir bakıma Hıristiyanlığın bir din olmasının ötesinde bir kültüre dönüşmüş olması. Hıristiyanların geçmişi de, yüzyıllardır böyledir.

İslâm milletinin oluşumundan beri bu olgu tamamen devre dışı kalmış. Habeşli Bilâl’in aşırı siyahiliği Müslüman olmadan önceki hâli ile sonrakini kıyaslayabiliriz. Öncekinde köle olmanın ötesinden daha aşağı bir konuma sahipken Müslüman olmasıyla birlikte birden bire çok farklı bir konuma geçmesi, onun değerli ve anlamlı olması onun var olduğu cevher ile ilgili. Birden bir inci gibi parıldamaya başlıyor. Sevgili Efendimizin yanında yer alıyor, öne çıkıyor. İslâm dışındaki kültürlerde bu, ancak yüzyıllar sonra belli bir düzleme gelebiliyor.

Bir Müslüman, dünyanın en ucundaki bir Müslümana rahatlıkla sevgi bulabiliyor. Duaları ve bağlanışları ortaktır. Bir Müslüman bir duada bulunurken bütün ümmeti içerecek bir el açışta bulunur. Bir Fatiha okunduğunda bütün Müslümanlar bundan nasiplenirler. Soyları kesilmiş, yeryüzünde kimsesi bulunmayan Müslümanların hayır hanelerine hemen her gün milyonlarca insanın duası ve sevgisi erişir.

Kavmiyet hastalıklarını ve ayrışmalarını bir kenara bırakarak baktığımızda Müslüman bir Türk’ün, bir Kürt’ün, Bir Arap’ın, bir İngiliz’in ortak sevgi dilleri var. Bu bütün Müslüman kavimler için geçerli. Bu sevgi ve bağlanış çıkarsızdır. Örneğin Malezya’da ya da dünyanın bir diğer ucundaki, Amerika’daki bir Müslümanın birbirine sevgi duyması birbirine duada bulunması nasıl izah edilebilecek?

Sevgi ve dostluğun sürekliliği çıkarsız ve beklentisiz olanıdır.

Müslümanların yeni bu ruhu bütünüyle kavramaları sevgi bilincine ermeleri en önemli durum.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Haydar Haksal
30-08-14
E mail: milligazete.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SEVGİ VE DOSTLUK KAPISI
Online Kişi: 33
Bu Gün: 604 || Bu Ay: 9.140 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.565 || Toplam Tıklanma: 52.160.713