ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 4047
Yazar: Ali Tekelioğlu
İSRAİL'İ KİM YENEBİLİR?

İSRAİL'İ KİM YENEBİLİR?“Adam, "Artık sana Yakup değil, İsrail denecek" dedi," Çünkü Tanrı'yla, insanlarla güreşip yendin."(Tevrat, Tekvin(Yaratılış,32:28)”

Değiştirilmiş Tevrat’a göre Yakup(a.s) Allah ile güreşmiş ve yenmiştir. Bu sebeple adı da İsrail yani Allah’ı yenen olarak değiştirilmiştir.

Verilmek istenen mesaj şudur:

İsrailoğullarının atası Yakup Allah’la güreşmiş ve yenmiştir.

Ya da Allah bile İsrailoğulları ile baş edememiştir(!)

Öyleyse bugün İsrail ile kimse baş edemez.

Peki gerçek bu mudur?

İsrail ile kimse baş edemez mi?

Dünyadaki paranın yüzde 63’ünü ellerinde bulundurmaları ve Amerika başta olmak üzere büyük ülkeleri ellerinde tutmaları İsrail ile baş edilemeyeceğini mi gösterir?

Cevabını Kur’an ve sünnetten arayalım:

BAKARA SURESİ:  40 :“Ey İsrailoğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın; bana verdiğiniz söze vefalı olun ki, ben de size ahdimde vefalı olayım. Ve yalnız benden korkun.

İsrailoğulları ahde vefa gösterip sözlerini tuttular mı?

Hayır. İşte âyet:

BAKARA SURESİ: 83:”İsrailoğullarından şöyle bir söz de almıştık: Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik ve güzellikle davranın. İnsanlara güzeli ve güzelliği söyleyin. Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin. Bütün bunlardan sonra siz, pek azınız müstesna, sırt çevirdiniz. Hâlâ da yüz çevirip duruyorsunuz.”


MAİDE SURESİ :32:”İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır.”


MAİDE SURESİ :70:”Yemin olsun ki biz, İsrailoğullarının kesin sözlerini almış da onlara resuller göndermiştik. Ne zaman bir resul onlara nefislerinin hoşlanmadığı birşeyi getirdiyse bir kısmını yalanladılar; bir kısmını da öldürüyorlardı.”

Peki İsrailoğullarının bu nankörlükleri yanlarına mı kalacak?

Hayır. Yenilecekler ve bu dünyada rezil oldukları gibi ahrette de hayatını yaktıkları Müslümanlara karşı kendileri de yanacaklar:

“O inkârcı kâfirlere de: «Siz mutlaka yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız….” (Âl-i  İmran, 12).

Âyet-i kerimedeki “yenileceksiniz “ anlamına gelen ‘tuğlebu’ kelimesini www.ebced.com adresinde yazarsanız, bu kelimenin sayısal değerinin 2011 çıktığını görürsünüz.

Demek ki, İsrailoğulları ile Müslümanlar arasında savaş olacak ve bu savaşta Müslümanlar yenecektir.

Bu savaş da başlamıştır.

“Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz” (İsra, 16)

Mavi Marmara katliamı İsrail’in şımarık idarecilerinin densizliği değil mi?

Önce Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e gelip özür dileme konusunda söz verip sonra dönmeleri ya da döndürülmeleri ilahi hükmün gereği olamaz mı?

Kur’an’ın hükmünü beğenmiyorlarsa bir de Yahudilerin elindeki Tevrat’a bakalım:

“Yehuda’da (Telaviv) bildirin ve Yeruşelim’de (Kudüs) işittirin ve deyin; Memlekette boru çalın; yüksek sesle bağırın. Ve deyin: Toplanın da duvarlı şehirlere girelim. Siyona doğru bayrak kaldırın; kaçıp sığının, durmayın; çünkü ben Şimalden (Kuzeyden) üzerinize büyük bela ve kırgın (katliam) getireceğim. İşte aslan sık ormanından çıktı. Ve ‘milletleri helak eden’ (cengâver) yola düştü; şehirlerin harap olsun ve onlarda oturan kalmasın diye senin diyarını viran etmek için yerinden çıktı” (Yeremye Bab 4, Paragraf 3)

İsrail’in kuzeyinde, İsrail ile baş edebilecek kim var?

Arap ülkelerine hiç bakmayın. Çünkü onlar İsrail’den çok dayak yedi. Geriye kim kalıyor?

Şimdi de şu hadis-i şerife bakın:

“Müslümanlar Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları yenip öldürecekler. Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır, diyecek. Sadece 'Gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır.” buyruluyor. (Sahih-i Müslim, Kitab-ul Fiten H. 2239).

Memleketimizde “Karadiken, Karaçalı ve Hz. İsa Dikeni” gibi isimlerle bilinen gargat ağacı Yahudiler tarafından bol miktarda dikilmektedir.

İsrail’in devlet başkanlarından Şimon Perez’e bir gazeteci “Kur’an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor.” deyince, “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” diye cevap vermiştir.

Bu küstah ve kibir küpü adama siz nasıl cevap verirdiniz?

“Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar geldi.” diyebilir misiniz?

Ben Kur’an-ı Kerim’den bir âyetle cevap vermeyi tercih ederdim:

“Sana alaylı alaylı başını sallayacaklar ve “ne zamandır” diyecekler, Sen yakında olması mümkündür.” de.” (İsra suresi, âyet, 51)

Süreç başlamıştır ve kitabımızın haber verdiği sonları yakındır diye düşünüyorum.

Gazze gazân mübarek olsun.

Biz uyuşuk Müslümanlardan sana hayır yok. Yaradan yâr ve yardımcın olsun.

Selam ve dua ile,

Yazar: Ali Tekelioğlu
18-07-14
E mail: ateko09@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 1
Selman Vahabzade
HERİF HAKLI
Tarih : 18-07-14

İsrail’in devlet başkanlarından Şimon Perez’e bir gazeteci “Kur’an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor.” deyince, “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” diye cevap vermiştir. Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar'ın geldiğinden ben de emin değilim. Birbirimize karşı olunca cihada gidiyoruz 'ALLAH! ALLAH!' nidalarıyla... Kafir saldırınca 'ALLAH'IM YARDIM ET!' diye yakarıyoruz. İcraat olacak ki Allah'ın nusreti gelecek. Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te Allah'ın Resulü ve Ashabı niye savaştı. Onlar da -pekâlâ- 'ALLAH'IM YARDIM ET!' deyip kenara çekilebilirlerdi. ÖNCE CİHAD, SONRA NUSRET!

 
İSRAİL'İ KİM YENEBİLİR?
Online Kişi: 18
Bu Gün: 361 || Bu Ay: 8.897 || Toplam Ziyaretçi: 2.220.183 || Toplam Tıklanma: 52.158.537